Manifesto

küçük çaplı şairlerin şehir kenef kapılarına yazdığı edeebi eserlerin gözden geçirilimi

yazı resim

şehrin.. kenar yerleşim mahallerinden.. alışveriş edişim merkezlerine sarktığımda.. en büyük kaygularımdan biri.. ya üzeri badana boya çekildi ise.. olan..

uzun zamandır saygılarımı sunmayı ihmal ettiğimi..

arşa yükselir heybetli minareleri ve kubbeleri.. kocaman şadırvanlı geniş bahçeleri.. manevi ferahlık yanısıra.. maddi ihtiyaç için de angaje edilmiş..

umumi yapılanmaları bitişiğinde barındırır binaların.. bir merdiven ile inilen.. abdesthanelikleri.. kenef kapılarına geldiğimde hatırlarım..

...her biri birer özlü söz.. vecize niteliğinde.. kargacık burgacık iliştirilmiş.. bu dış ortamdan bir metreye bir metre kapalı ortama giriş ile..

ilhamı ortaya çıkar.. sığ yerlerin geniş manidar.. sözcük ağını kurabileceği.. doktrininin temel hareket dinamiğinin doğurduğu.. bu kenef kapı edebiyatımız da .. gelenekci çizgiyi korur.. bu.. tosunlar.. tosuncuklarımız..

'' düşünme kara kara
yüzonsekizden telefonumu al
derhal beni ara''

'' bu şiiri yazardı asım
haydi durma oku olma benimle hasım''

'' sekiz kere sekiz altmış dört
gece yatar isem unutma üzerimi ört''

'' bu musluk ki efendiler
bir teharet edecek tası yok
kırma sakın seramik fayansı
ansızın temizlikçi gelip fırça yiyiyok'' türü edebiyatımızın mihenk taşı..

müşerrefi ile gönül sarayımızı taçlandırır yol yoldaşı..

aşk odu daha doğmadan ciğerlerini kavurmuş bu edebiyat abideleri...

bunlar.. bunlar.. yurdum şairleri.. kerametleri kendinden menkul.. başvuru kaynak kitap.. adeta ukul..
uykularında dahi.. ruhani bir dünya
kapıları .. berzahı aralar.. ve ağzı dillerine sağlık..
en sağlıklı şiirleri sıralar bu sevi adamları.. bu.. bu.. gönül adamcıkları..

kalemlerinden kan damlıyan.. bu vatanın tüm yükü taşır..
halk kahramanları.. gerektiğinde en ulvi donanım ile ile donatılı zafer anıtları.. sanatları kollarında altın bilezik.. bağrı harlı ciğerleri ezik.. kural talimatname tüzük.. barındırır.. nevi şahsında muallimlerimiz.. aynı zamanda büyük alimlerimiz..

bunlar edebiyatımızın ne şekilde olması gerektiğine dair kendilerinde ahkam kesme yetkisini bulurlar.. ve karanlık gecelerde ayın doğması ile.. hazır olurlar..
bunlara göre..

1- yazıda öze inilmeli.. iki dize yada bir dörtlüğü (kıta ) geçilmemelidir..

2-edebiyat salt kazma kürek işi değil yürek işidir.... iyi bir sakadatcıdan alınan yarım kilo koyun yüreği.. harlı ateşlerde.. kızgın köz üzerinde.. özlerinde var olan özsuları kabara kabara.. pişirilip.. yenilirse şair.. çöl ortalarında vaha arayışlarına girecek.. serap esaretinden sıyrılacak..
tavuk karası gözlerine iyi gelir yürek vasıtası ile.. uzağı seçebilir hale gelip.. bulutlara aya seyahat edebilip.. okyanustaki yakamozları yakalayacak.. kalbinde uçuşur kelebeklere.. ve ot püsüre şiir yazabilecektir.. dolayısı ile zorlanma alt yapısına alternatif.. kalb özüdür..

yine bunlara göre.. şiir yazma için bilgi birikimine emeğe.. dolayısı ile mürekkep yalamaya alınteri dökmeye fazlaca gerek yoktur..

3-- şiir bir gelenek işidir.. hurşit böylemi yazmıştır.. müştak hiç kavanoza şiir yazıp ozan ananesini çiğnemişmidir..

4- şiir cılk olmaz.. taş gibi şey edilir.. şey.. eee... icra edilir..

5- şair milli ve manevi duyguları kaleme aldığında.. şekilde kati suret kapı içeri sokulmamalı.. bu şiirde kalite salt şair kalemine bırakılmamalı.. okur.. dolayısı ile halk.. avamda alkış yağmuru ile gerekli akışkanlığı sağlamalıdır..

6- vıcık vıcık yağlanan şiir.. yalnız içinde bulunduğu devre değil.. daha uzun asırlara kayabilir..

7- muhalif çizgi.. bertaraf edilmesi gerekli zararlı ottur.. unutulmamalıdır ki.. kol kırılır yen içre kalır..

8- şiir.. her ne kadar dışa açılır bir olgu isede.. bu açılım temelgesinde.. sunum kolaylığı sağlar ambalaj ve celatin.. ışılak parlak kağıtlar.. süslü naylonlar göz ardı edilmemeli.. gerekirse bu yolda uzun yol şoförleri baz alınmalı.. bunların hafızaya kazılı .. vecize sunumlarında faydalanılan.. altında maşallah yazılı bir çift göz.. vantuzla cama yapıştırılmış el.. ve yaylanarak boynu inip kalkan köpek yavrusu ile iple tavana bağlanmış sevimli maymun örnek alınmalı..

9- sanat amaç değil araçtır.. ateş varken el sokulmaz maşa ne güne durur..

10- şekil başta da bahsettiğimiz ulvi alan müstesna.. her alanda en başta kare ve küp olmak üzere.. dikdörtgenler prizması.. piramit.. daire ve hatta mümkünse küre şeklinde tazahür edebilmelidir.. sağ sola iliştirilen papatya uğurböceği ve suya giden kız.. şiiri tamamlar ana amillerdir..

11- şiirin kendi içinde musiki barındırmasına imkan yoktur.. bu ancak sıcak sulu yerlerin kurnaları etrafında buğulu ses tonu ile mırıldanılarak.. sonradan ekleme.. melodiler ile mümkün olabilir..

12- şiir adamı kendisini şair diye lanse edebilme yetisinide bünyede bulundurmasına.. genel kamuoya ihtiyaç duymamasına karşın.. salt tevazu sebebi.. tosun mahlasını seçmiştir..

13- şiir esas itibarı sevi konjüktüründe dokunur kumaş olduğu için bu hammadde içine.. başka mamül mümkün mertebe sokulmamalıdır..

14- döngü kısırlığı değil tersine kısırlık döngüyü doğurur bunun içinde ihtiyaç hali serbese yönlenip.. olabildiğine şişirilmiş yelkenlerle şiir seferine çıkılırsa.. ağlar o nispette balık ile dolu olacaktır..

15- iş bu manifesto.. kanun hükmünde yasa gibidir.. ezberlenip ona göre hareket edilecek.. dış mihrak uzantı sızdırılmamaya çalışılacaktır..

..gerçektende.. bir çok değerimizden.. ve hatta uzun yol şoförlerimizden daha veciz .. şiirleri ile gönüllerimizden hiç çıkarmamamız gereken.. bu bu .. sevi adamlarımızı bu vesile ile anma istedim efendiler.. saygılarımla..

Başa Dön