merak!..sonra insan!..daha sonra merak ve hayvan!..daha daha sonra merak ve su, rüzgar,ağaç,ot!..merak işte; hepimizin sahip olduğu bir yeti, demin saydığım her şeyi bağlayan bir duygu!.
merak ile saydığım şeyler arasındaki bağı, önce otları ele alarak açıklamak istiyorum.
küçücük bir tohumdur önceleyin...yatar toprağın sıcacık, kokulu göğsüne..bir yağmur yağar, bir güneş açar sonra; kımıldamaya başlar tohum...uykudan uyanmaktır bu!..yeryüzünü merak eder,usulca başını çıkarır deldiği pencereden...sevmiştir güneş ışığını, yağmur altında yıkanmayı...boy atar zamanla...dalları uzamış,uçları tomurcuklanmıştır...mevsimler gelir, mevsimler geçer hayatından...dünya güzeldir; yaşanmaya değerdir derken; dökülmeye başlayan tohumları ardından tekrar saklanır toprak altına!.
kısacası, hayatındaki devinimine yapıştırır merak etiketini!.
uzakları merak eder rüzgar!.deniz kokusunu, yaprak hışırtısını, dağlardaki uğultuyu, çatıların sesini, pencere tıkırtılarını, uçuşan yaprakları...bunlar olmasa, eser miydi hiç rüzgar!..
ve sular!..geçeceği ovaları, yüksekten düşeceği yarı, bazen usul usul, bazen köpürerek akacağı yatağını, kavuşacağı denizi gölü merak eder...akar da akar!..yoksa, oluşturmazdı akacağı yatağı!.
ağaçlar!..ne kadar uzayacağını, gölgesinin büyüklüğünü merak eder!.durmadan değişen gölgesi ile oynaşan dallarının, yapraklarının duyacağı mutluluğu!..dalına konacak olan kuşları merak eder mesela!..meyvesine uzanacak gagayı, insan elini merak eder!..iklimini merak eder!..
ve hayvanlar!..bir kedi mesela!.gördüğü deliğin içini, masadaki tabakta ne olduğunu, öteki kedilerin kendisine benzeyip benzemediğini, ağaç tepesini, kuyruğunu yakalayıp yakalayamacağını merak eder!.ve tırnaklarını insan tenine batırmayı başarıp başaramacağını!..
ve ben de çok şey merak ediyorum açıkçası!..onları saymakla bitmez...en
iyisi mi şimdilerin konusunu merak edeyim olmaz mı: RENK!..
geçtim aynanın karşına; rengime baktım!..resmen gri!..döndüm eşime sordum, karasın dedi!.olur mu hiç dedim; benim rengim gri!.hayır dedi, mor!..eee.. dedim, daha demin kara diyordun, ne çabuk mor oldum!..gidip tekrar baktım aynaya; mor rengim, dönmüş sarıya!.bak dedim eşime; şimdi sarıyım!..delirdin galiba dedi bizim adam; morsan morsun,sarıysan sarı, griysen gri, bana ne!.
baktı ki olacak gibi değil; çekip gitti!..lakin bendeki merak bitmedi!.
döndüm aynaya önümü; bir açtım, bir kapattım gözümü...her seferinde başka renge büründü tenim: kırmızı, yeşil, lacivert, turuncu, mavi,sarı, mor!..
öyle bir döndürdüm ki kendimi; beyaz olmuşum!..
BEYAZ İNSAN yani!..
:))