İnsanın yüreği güzelse, sevgisini dile getirmekten aciz değilse bir bina enkazında bile güzellik bulur. Yıkılanlar sadece evler olmalı yürekler değil, şimdi bakın etrafınıza bütün enkazlar kaldırıldı, çevrenin makyajı yapıldı, hadi şimdi yüreklerinizdeki enkazı kaldırın kaybettiklerinizi, geri getiremeyiz ama onların yarım bıraktıklarını kaldıkları yerden devir alıp inadına yaşayın. Eşini mi kaybettin kahveni içerken resmini karşına al, onun ile sohbet et , korkma kimse sana delirdi demez vücudunun orada olmaması önemli değil bil ki eşin yukarılarda bir yerlerden seni izliyor, hatta yeniden yuva kurmayı dene seninle aynı acıyı paylaşan o kadar çok insan var ki, sizler kırılan bütünün parçalarısınız, birbirinizi yamayın, çocuğunu mu kaybettin, biliyor musun binlerce anasını, babasını kaybeden yavru var etrafta, annelik, babalık içgüdüsü insanın doğasındandır, bu içgüdünü hadi harekete geçir, senin parçan olmaya bilir ama sevgini vermen çok zor değil, kızının, oğlunun eksikliğini onlarda avut, anne şefkatine ihtiyacı olandan esirgeme, hiç olmazsa her boş vaktinde o kimsesiz çocukların yaşadığı kurumları ziyaret et, yada anne babanı mı kaybettin, sen gençsin ayakta kal, yılma onlar seni hep faydalı bir insan olarak yetiştirmeye çalıştılar, sana çizilen yoldan şaşma, hedefine ulaş ki onlar yattıkları yerde rahat uyusunlar, el öpmeyi mi özledin, yada babanın sırtını sıvazlamasını, bir sürü yaşlılar ve kimsesizler evi var etraf da arada bir oralara git, oradaki yaşlıların elini öp, hayır dualarını al unutma onlarda bir zamanlar, anneydiler, babaydılar. Kardeş acısı en kötüsü derler Allah yaşatmasın diyoruz ama nafile hayatın cilvesi, hepsini yaşadık, yaşayacağız da ama sen, artık kardeşim yok diye kendini kahretme, tüm insanlık kardeşiz aslında, genetik olarak kardeşimizin olması sadece tesadüf, fiziksel bir etkileşim. Sen içinde insan sevgisi ile doluysan etrafta bir sürü kız kardeşin, bir sürü ağabeyin var o zaman. Bu satırları yazarken bazen acaba ahkam mı kesiyorum diye düşündüm. Acaba ben anamı, kardeşimi, kocamı yada çocuğumu kaybetmedim de onun için mi bu kadar kolay öğüt verebiliyorum. Hayır ben ahkam kesmiyorum ayakta kalan birileri, devrilmekte olan birilerine destek olmalı. Hem benim de yakınlarımı kaybet-meyeceğimi kimse bana garanti edemez. Deprem olmasa da bunun trafik canavarı var, hastalığı var, en azından bunlar gibi ani olmasa da yaşlanınca eninde sonunda ölüm var.
Bu gerçeği kimse değiştiremez. Değiştirebileceğim tek şey yüreğimiz. Sevgi ile beslenen,
aşk ile sulanan, inadına yaşanan, gidenlerin ardından onlar için beslenen bir yürek. İnsan
sevdiklerinin değerini kaybedince anlıyor, oysa onlar varmış gibi devam edip şu an elimizde olanları hiç olmazsa kırmayalım. Biraz hoşgörü, biraz sabır bu iş için yeterli. Sonuç da hepimiz sevdiklerimiz ile bir gün bir yerde buluşacağız. Bu felakette kaybettiklerimizin karşısına çıktığımızda başımız dik olmalı.
Baban öldü diye yasa bürünüp okulunu bıraktın, şimdi seni izliyor ve o bulunduğu dünyada her gün ölüyor. Sıra sana gelip oraya gittiğinde babana ne diyeceksin? Annen öldü diye işini bırakıp eve kapandın, peki annen geri geldi mi? Hayır oysa o senin bu işe girmen için ne dualar okumuş, ne adaklar adamıştı. Çocuğun öldü ve sen yaşamanın sana haram olduğunu düşünüyorsun. Peki öyle olsun. Eline ne geçiyor ona ne cevap vereceksin. Geri de annesiz kalan bir çocuğa anne olamaz mısın, çok mu zor. Evet gidenler gelmiyor bu acı ger-
çeği kabullenin, ama yılmayın. Bu satırları okuduktan sonra bir duş alın, her su damlasında sıkıntılarınızdan arının, sonra elinize bir kahve alıp evinizin en çok sevdiğiniz köşesine oturun. Kahvenin kokusunu iyice ciğerlerinize çekip en sevdiklerinizin anısına bir yudum alın. Sonra ağlayın dilediğinizce, her yudumda onlara söz verin bir daha ağlamaya-cağınıza, her yudumda onlara söz verin, bıraktıkları tüm yarım işleri tamamlayacağınıza, her yudumda onlara söz verin, onların anılarına layık olacağınıza. Şimdi göz yaşlarınızı silin. Kahve fincanınızı kendi eliniz ile yıkayın tıpkı içinizdeki katranlaşmış acıları yıkar gibi. Sonra yatağınıza uzanın ve yarın bundan sonraki hayatımın ilk günü! Diyerek tatlı bir
uykuya dalın. Ertesi sabah ilk işiniz rüyanızı anlatmak olacak arkadaşlarınıza.
Biliyormusun dün gece, depremde kaybettiğim annemi gördüm rüyamda, bana gülüyordu.
Biliyormusun dün gece, depremde kaybettiğim kızımı gördüm rüyamda bana gülüyordu.
Biliyormusun dün gece, depremde kaybettiğim eşimi gördüm rüyamda bana gülüyordu.
Biliyormusunuz onları çok özlüyoruz ama unutmayın ki onlarda bizi
![yazı resim](/storage/catpicbox/story-memory-1302765464.jpg)