Dünyanın içine girdim, o benim içimde
Ben susuzluk çekerken, o bitti bir içimde
Seslendi kader, adımın geçtiği salâyı
Bunu duyunca nabzım, kopardı vaveylâyı
Kalbimi dişleyen zaman, dilimi geğirdi
Meçhule bir yol bakınca gözlerim seğirdi
Hoyrat kirpiklerim çimdiklerken gözlerimi
Bir tufan esir aldı kara toprak derimi
Yol verirken damarlarım kapkara bir zifte
Ayaklarım ram oldu âlâsından girifte
Bir ses: Ben yastığında sakladığın ziynetim
Adım ölüm, hayalini süsleyen nimetim.
O anda varlığım sarsıldı her bir yerinden
Gaiplerden geliyordu bu ses, tâ derinden
Sıtma kurşunları yağdı sanki genlerime
Çınarı sağan Merkez, merhem yaptı derdime
Belî derse kalp, eğer şüphe olmazsa serde
İşte o dem, sebepler olur ârife perde
Ölümlü dünya döne döne vardı guruba
Göklerin Tanrısına selâm verdim: Merhaba!.
Aziz Dolu Atabey
Serik - 1999