mavi şişman bir mum yaktım
geceyi yürümeye başladı
ilk adımlarını atarken
odamın karanlığı çok ağırdı
yükün ağırlığını düşünmeden sırtladı
cüce bir şamdanın üzerinde
mavi şişman bir mum yaktım
titreyen alevinin ürktüğü kim bilir ne
eski limandan mı uğurluyor insanları
ateşli hıncıyla şamdandan süzüldü gözyaşları
eğreti deryada kıyıya mı vuruyor dalgalı
içinde mavi gül kurutulmuş
cüce bi şamdanın üzerinde
mavi şişman bir mum yaktım
eridikçe aydınlanan bir aşk alevde canlandı
dudaklarının kenarında kelebekler sevişti
soluğumu tutarak onları rahat bıraktım
mumun göbeğinde oluşan suda yıkandım
kokusuyla adını yazdığım
içinde mavi gül kurutulmuş
cüce bir şamdanın üzerinde
mavi şişman bir mum yaktım
Ulaş NİKBAY