Nebimiz Muhammed ve Zeyneb Binti Cahş Evliliği

İslam tarihindeki önemli olaylardan biri olan Nebimiz Muhammedin evlatlığı Zeyd b. Harisenin boşandığı eşi Zeyneb binti Cahş ile evliliği döneminde olduğu kadar günümüzde de çeşitli tartışmalara konu olmuştur. Ancak bu evlilik İslam toplumundaki yanlış bir algıyı yıkmak ve toplumsal bir düzeni tesis etmek amacıyla Allahın emriyle gerçekleşmiş olup ahlaksızlık veya şahsi çıkarlarla ilişkilendirilmesi mümkün değildir.

yazı resimYZ

İslam tarihindeki önemli olaylardan biri olan Nebimiz Muhammedin evlatlığı Zeyd b. Harisenin boşandığı eşi Zeyneb binti Cahş ile evliliği döneminde olduğu kadar günümüzde de çeşitli tartışmalara konu olmuştur. Ancak bu evlilik İslam toplumundaki yanlış bir algıyı yıkmak ve toplumsal bir düzeni tesis etmek amacıyla Allahın emriyle gerçekleşmiş olup ahlaksızlık veya şahsi çıkarlarla ilişkilendirilmesi mümkün değildir.
Ahzab Suresi 37. ayet, bu olayın gerekçesini ve hikmetini açıklamaktadır. Ayette Nebimiz Muhammedin Zeyde eşini yanında tutması için nasihatte bulunduğu açıkça belirtilmiştir:
"Hani sen, Allah'ın kendisine nimet verdiği ve senin de kendisine nimet verdiğin kişiye: 'Eşini yanında tut ve Allah'tan sakın' diyordun; İnsanlardan çekinerek Allah'ın açığa vuracağı şeyi kendi nefsinde saklı tutuyordun; oysa Allah kendisinden çekinmene çok daha layıktı."
Bu ifade Zeyd ile Zeyneb arasındaki evliliğin bazı sorunlarla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Nebimiz Muhammed evliliğin devamı için çaba sarf etmiş ancak Zeyd eşinden boşanmıştır.
Ayetteki ikinci kısım ise olayın neticesini açıklar:
"Artık Zeyd, ondan ilişkisini kesince, biz onu seninle evlendirdik ki böylelikle evlatlıklarının kendilerinden ilişkilerini kestikleri (kadınları boşadıkları) zaman, onlarla evlenme konusunda müminler üzerine bir güçlük olmasın."
Burada vurgulanan husus Arap toplumundaki yanlış bir algının düzeltilmesidir. Cahiliye dönemi Arap toplumunda evlatlıklar öz evlat gibi kabul edilmekte onların eşleri de öz evladın eşi gibi dokunulmaz sayılmaktaydı. Bu anlayış evlatlık müessesesinin Kuran ile düzenlenmesiyle ortadan kaldırılmıştır. Zeyd Nebimiz Muhammedin biyolojik oğlu değil evlatlığıydı; dolayısıyla Zeydin boşanmış eşiyle evlenmek İslam hukukuna göre haram değildi. Bu evlilikle birlikte müminlerin evlatlıklarının boşanmış eşleriyle evlenmesinin önündeki toplumsal engeller de kaldırılmıştır. Ahzab Suresi 37. ayet evlilik gerçekleştikten sonra inmiştir ve yaşanmış bir olayı anlatmaktadır. Bu durum Nebimiz Muhammedin bu evliliği şahsi bir arzu veya çıkarla gerçekleştirmediğini bilakis Allahın emriyle hareket ettiğini göstermektedir. Eğer bu olay gerçekleşmemiş olsaydı ileride müminlerin benzer durumlarla karşılaşmaları durumunda ahlaki ve hukuki açıdan güçlükler yaşanması kaçınılmaz olacaktı. Dolayısıyla bu evlilik toplumsal bir düzenlemeyi hayata geçiren ilahi bir hikmetin tezahürüdür. Bazı kimseler bu evliliği ahlaksızlıkla ilişkilendirme çabası içine girmiştir. Ancak bu iddialar tarihi ve dini gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Ahlaksızlık bir kadının evli olduğu dönemde onunla ilişki kurmak ya da onu zor durumda bırakacak davranışlar sergilemektir. Halbuki Nebimiz Muhammed Zeyd ile Zeynebin evliliklerini devam ettirmek için çaba göstermiş ancak ayrılık gerçekleşince Allahın emri doğrultusunda Zeyneb ile evlenmiştir. Bu şahsi bir tercih değil toplumsal bir reformdur. Eğer Nebimiz Muhammedin niyeti şahsi arzularına hizmet etmek olsaydı Kuranda şu ayet yer almazdı:
"Bundan sonra (başka) kadınlar ve bunları başka eşlerle değiştirmek güzellikleri senin hoşuna gitse bile sana helal olmaz;" (Ahzab Suresi 52).
Bu ayet Nebimiz Muhammed'in evliliklerine sınır getirmiştir ve onun nefsani arzularla değil tamamen ilahi emirlerle hareket ettiğinin açık bir delilidir. Nebimiz Muhammedin bu evliliği evlatlıkların hukuki statüsünü düzenlemiş onların öz evlat gibi sayılmasına son vermiştir. Ayrıca boşanmış kadınların toplumda dışlanmaması gerektiğini ve onların yeniden evlenme hakkının olduğunu da göstermiştir. Eğer böyle bir örnek yaşanmamış olsaydı müminlerin evlatlıkların boşanmış eşleriyle evlenmesi haram kabul edilebilir bu da kadınları zor bir duruma sokabilirdi.
Nebimiz Muhammedin Zeydin boşanmış eşi Zeyneb ile evliliği kişisel bir menfaat veya ahlaki bir zaaf değil toplumsal ve hukuki bir reformun parçasıdır. Bu olay İslamın sosyal adalet anlayışını kadınların haklarını koruma gayretini ve toplumsal algılardaki yanlışların düzeltilmesini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu evliliği ahlaksızlıkla ilişkilendirmek hem tarihi gerçeklere hem de İslamın temel prensiplerine aykırıdır. İslam insanların şahsi önyargılarının ötesinde toplumu bir bütün olarak iyileştiren ve adalet tesis eden bir dindir. Bu olay da bunun en güzel örneklerinden biridir.

Yorumlar

Başa Dön