Düşününce seni saklandığım ıssızlıkta
Uyandı birden kalpteki o kara damla
Kara pıhtı çözüldü yavaşça
Karıştı ve seni taşıdı damarlarıma
Gözlerim artık çoğu zaman boşlukta
Bazen ellerim çok üşüdü sıcak havada
Bazen daraldı ruhum karardı dünyam
Bazen haykırdım deli gibi sokaklarda
Dolunay dedim gece lambalarına
Güneşi gördüm her kıvılcımda
Limanım nerde diye bağırdığım karanlıklarda
Nefesim kasırga oldu yalnızlığımda
Çaresizliğin delirten dünyasında
Yaşı genç yaşlanmış bir adam
Dokundu usulca omzuma
Dedi; yorma kendini firarın yok dünyada
Çaren de yok damarında artık süveyda…
(Gürsel ÇOLAKOĞLU)