Heybetli bir gecenin umudu yağmalansa,
İştiyak yollarında hara döner her insan,
Hüzne pencere açan, o sözlerin yalansa,
Elbet şafağı açar, rahmeti bol o ihsan,
Huzme huzme yürekler, Sitare mi Nurefşan?
İştiyak yollarında hara döner her insan,
Pervane bakışların, ufukta oyalansa,
Heyhat! Geriye dönmez, elden kaçan o zaman,
Nar-ı aşkın elinde, yürekler parçalansa,
Coşkun akan nehirde, anafor deli mekân,
Asumanı inletsen, çare var mı Nurefşan?
Heyhat! Geriye dönmez, elden kaçan o zaman,
Sadakatin altında kâinat boyalansa
Ebruli bakışların, aşığa nede yaman,
Aşk iklimi elinde, feraset mayalansa,
Nur akseden yüzünde, Hikmet-i Hüda rahman,
Dalga dalga yayılan, aks senin mi Nurefşan?
Ebruli bakışların, aşığa nede yaman,
Asırlık kör uykudan, silkinip bir uyansa
Karanlık diyarına, doğacak mı o Zişan?
Vicdanın meşalesi, ah! Ruhlarda bir yansa?
Izdırap çemberinde, divane mi perişan?
Güzeller vefalıdır, vefa yok mu Nurefşan?
Karanlık diyarına, doğacak mı o Zişan?
Serabın izdüşümü, yere düşen dumansa,
Muhabbet basireti, ne de güzel huruşan,
Sedalı sessizliği, aşk busesiyle ansa,
Gözlerinin işvesi, uzaklarla konuşan,
Gözler ikrarı tekrar, şuasız mı Nurefşan?
Muhabbet basireti, ne de güzel huruşan,
Kırılan haykırışın, elbet O’na ayansa,
Ot biter, çiçek açar, yaşanmaz mı hamuşan?
Aşığın hançeresi, çilegâha dayansa,
Şanı bilinmez sanma, var mı aşktan büyük şan,
Ölürken diriliriz, yoksa aşk mı Nurefşan?
Ot biter, çiçek açar, yaşanmaz mı hamuşan?
24.12.2010
AŞKOĞRAFYA/Tarık TORUN
] ]