İşte başlıyorum. Her yıl Türkiye’de milyonların katıldığı yarışa hazırlanmaya…Yoksa sadece hayalleri yıkmak ve hayatta birçok genci haksızlığa maruz etmek için yağılan bir maraton mu demeliyim?
Sadece bir sınavın kişinin hayat statüsünü belirlediğini ve kazanılmadığında sonunun intihara kadar gidebildiğini bu ülkede yaşayan gençlerden başka kim daha iyi bilebilir ki! Aile baskısı ve dershanelere yatırılan binlerce para da cabası. Peki dershaneye gidemeyenler! Dershaneye gitmeyen birinin kazanamayacağı, öğrencinin hayatını beş şıktan birini seçerek yönlendireceği sınavdan hayır gelmeyeceğini öğrensinler artık!
Lise yıllarını optik cevap formunu doldurarak geçiren benim gibi öğrencileri de geçelim ve ilkokullara bakalım.Onların da derdi iyi bir lise ve o lise için sokakta oyun oynamak yerine gidilen dershaneler, zamanla yapılan yarışlar. Artık her doğan çocuğun en büyük dertlerinden biri olan ÖSS ve SBS gençlerin geleceğe kaygıyla bakmasına, arkadaş edinmede zorluklara, zaman kısıtlamasından dolayı kültür seviyesinin düşmesine yol açıyor. Çünkü bu sınavlar hayata değil, sadece üniversiteye hazırlıyor. Üniversiteyi bitiren bir bireyin kendini hayata hazır hissetmemesini bırakın üniversiteden sonra iş imkanı bulamama ihtimali de oldukça yüksektir.Televizyonlarda izlediğimiz üniversite mezunu simitçiler artık bizi şaşırtmasa gerek.Peki tüm bunlar ne için? İnsanlar artık çocuk denilecek yaşta test çözerek geçirdikleri zamanı istedikleri mevkiiye ve işe sahip olamamak için mi yapıyorlar? Aylarca hatta yıllarca çalışıp, bir günlük bir heyecanla bir sene daha kaybedenler de var ki onların durumu daha acıklı.
İşte böyle bir sınav neyi belirleyebilir ki? Türkiye’de sınav sistemi değişmedikçe birçok zeki ve çalışkan gence yazık olacak ve onlar önlerindeki hayata bocalayarak başlayacaklar. Çünkü bu sınav öğrenci değil, ‘Öğretmeden Seçme Sınavı’ !
Ö. S. S.
Gençlere yapılan haksızlıkların en büyüğü..