Yeterince düzene çomak soktum, o da bana; kah sert kah yumuşak
Ben belki de, bir ırmağın oluşturduğu şelaleye,
O kimsenin bilmediği kumullara, usumu bıraktığım şişelerle vurdum.
Kırıldı...
Olamadım ben
Herkes kadar ben olan, ben kadar herkes olamadım
Yaktıramadım sigaramı hiç, ya da yanmadı
Koyduramadım tabağıma yenmeyecek her şeyi içten gelen uğruna
Tabakta yer hep vardı, başkalarına ayırdığım ama gelmeyen.
Olamadım ben
Sevişmek yatmaktan öteye geçsin istedim
Öyle kolay değil önü de arkası da
Yazdım girişi ve sonucu, gelişme başkalarına kaldı
Başka kalemler yazdı kelamlarımı
“Bu gece sevişmeden sev beni”*
Olamadım ben
Bir kadının dudaklarını ıslattım,
iniltilerinden hikayeler yazdım; sonu ünlemle biten
attığım çocuklarım balıkçıların oltalarına takıldılar;
Olamadılar...
Olamadım ben
Hep dediler us/ta temel çakıyor
kelamdan kabre giden ölüler çaldı hep kapılarımı
oysa başka kalemler yazdı kelamlarımı
“Ölümdür tek başına yaşanan, aşk iki kişiliktir.” **
Olamadım ben
Limon ağaçlarının bezediği tenleri kokladım
koruk tadında yatışlarda
İçim, ellerimden fazla titresin istedim.
Olmadı,
Olamadım ben
Alıntı : Gökçehan Daçe *, Ataol Behramoğlu**