Ölü Kayık

Deniz dalgalarını içime bırakmış bu gecelik, Şimdi; ben miyim misafir ? O mu konuk ? Ki bu kız orman kaçkını, eli yüzü çamur, deryası atık su. Dalga ciğere eflatun geceden değme, Sürmeli bakışlar boyuna çizilmiş aheste... Ölü bir kayık kıyıda, yeşil akıyor... "yas yağmuru" hazırlıyor onu toprağa. Garip, içinde ben varım.

yazı resim

Yaptığım sadece saçmalıktan ibaret.
Dudaklarımı aralayacak olsam, yayacak olsam yanaklarıma;
Bir topak saçmalık kusuyorum,
Bir o kadar da deli bozması gülücükler dolduruyorum çukur içine.
Ama bilmedikleri birşey var ;
Ben aslında susuyorum, hala...
Kırmızı bir sunağa bağlayıp gövdemi, son sorularımı yanıtlıyorum.
Eksik sızılarımı iliğime ekleyip zorla...
Deniz dalgalarını içime bırakmış bu gecelik,
Şimdi; ben miyim misafir ? O mu konuk ?
Ki bu kız orman kaçkını, eli yüzü çamur, deryası atık su.
Dalga ciğere eflatun geceden değme,
Sürmeli bakışlar boyuna çizilmiş aheste...
Ölü bir kayık kıyıda, yeşil akıyor...
"yas yağmuru" hazırlıyor onu toprağa.
Garip, içinde ben varım.
Göğsüne saklanmak istiyorum ama çok pisim...
-Ne işin var burada çocuk!.. diyorsun; bakışların kaçak yengeç,
duruşun dibi kırık buz dağı...
Saçıma karışmış bir tel sarıyı koparıp atıyorum, üstüne.
Parmaklarının yosun kokusunu çekiyorum içime dem dem...
Yanık üflüyorum avcuna, sonra kaçıyorum bir akrep gibi;
Pis ellerimden utanıp...
Sigaramın közü bacağıma düşüyor, is oluyorum...
Kuzgunlar eğilmiş ellerimi okşuyor, sur yağmuru siyah akıyor başımda.
Tükürerek temizlesen beni, biliyorum razı geleceğim!..
Bir yaban mevsiminden kopup gelmiş rûhun medeni;
Ama sevgin barbar, acıtıyor seni...
Şu kum tanelerine saklayıp üfleyeceksin suratıma hepsini
İçeceğim onu yaşam nektarı diye...
Kurtulacağım bu saçmalıktan, bu özünü yutmuş suskudan...
-Git çocuk! diyeceksin yeniden,
Seni ben yıkayamam... Yutamam kirini...
Yaralı kayığa giz'lenip yeniden, batıracağım bedenimi.
Tırnaklarımı söküp, bel kemiğine dikeceğim sessiz sedasız...
Her git! dediğinde sıkacak belini,
Enstrümantal bir acı bırakacak tenine...
Her başkasıyla seviştiğinde, susacak yine.
Yeşil kan sürecek dudağının kıvrımına.

Başa Dön