Ölümsüz Ölümlüler

Bir muştuyu, hüznü, yalnızlığı, aşkı, adaleti daha sayamayacağım bir çok duyguyu kelimelere zerk ederek; insanların hayal dünyalarında sonsuz bir mücerrete dönüşen sanattır şiir. Konuştuğumuz andan itibaren sözcüklerde ki ritimlerle şaha kalkan ifadelerin mimlenmiş halidir şair. Konuşmaktan kasıt ise duyguların tezahüründen ibarettir.

yazı resimYZ

Bir muştuyu, hüznü, yalnızlığı, aşkı, adaleti daha sayamayacağım bir çok duyguyu kelimelere zerk ederek; insanların hayal dünyalarında sonsuz bir mücerrete dönüşen sanattır şiir.

Konuştuğumuz andan itibaren sözcüklerde ki ritimlerle şaha kalkan ifadelerin mimlenmiş halidir şair. Konuşmaktan kasıt ise duyguların tezahüründen ibarettir.

O zaman şair ve şiir, bütün duyguların; paralel şekilde dizilmiş aynalara yansımasıyla oluşan ifadelerinin rengârenk bir havai fişek gibi ihtişamlı birliktelikleridir. Tam anlamıyla sezimsel bir dönüşüm hikâyesidir.

Mehmet Akifin çizdiği Asımın Nesli , Necip Fazıl da Mehmet e seslenince bir ebet musikisine dönüşmedi mi?

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

Ya da akşam ve zaman kavramları Ahmet Haşimin dizeleriyle yeniden eşhedü demedi mi gönül deryasına?

Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam;
Üstümde semâ kavs-i mutalsam!
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam!

Aşk kavramıysa Sezai Karakoçla damga vurup yayıldı bütün dünyaya bir nefes gibi.

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim

Cahit Zarifoğlu ile yeni bir soyutluk kazandı içimizdeki bulantı.
Sis boruları ötmeğe başladı yavrular
Şimdi oradalar - Aşk delice kımıldamalı yatağından
Nesiller geldi, nesiller geçti. İnsanların kemale ermeyen beşer ömürleri birer birer solup gitti. Kelimelerde li bu yücelik ise tozlanmalarına bile fırsat kalmadan, sonsuza kadar var olan ve olacak olan gönüllerde bir çınar gibi dipdiri

Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm .
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm. (ERDEM BEYAZIT)

SENANUR BUDAK

Başa Dön