Son on beş dakika dedi içimden bir his sevemediğim onca duyguyu içime yerleştirip giderken , sonra yine yalnız kalmışken sana olan tesadüfi içtenliğim bir aşka dönüşüverir mi bir kaç su birikintisinin sel olmasının ihtimali gibi ne de zor değil mi?
Son on dakika dedi gözlerimin feri seni bu kadar da özlemiş iken ve de yalnızlığım beni bu kadarda büyülemiş iken nasıl bir belirsizlik alıp da seni bana getirir bir sorsan aşk meşk doldu taştı sanırsın saflıkta kalmış beynimin yarısı nasıl da keş olmuşta seni unutuvermiş değil mi?
Son beş dakika dese dilimin pası nasıl da asılı kaldı ruhum , gururumun dibine çengellenmiş misali unutuverdim bu anı, elimde bastonum yaşlılık felek çalarken akrebin yeline , ne oldu da elim böğrümde kaldı son bir kaç dakika umudum olsa, belki...
Son saniyeler mi dedi ömrümün çınarına dayanırken umudumun pamuksu gözü, ağlamaktan ne çıkar dedi sanki bir fısıltı sanki son anları çektikte kendine bana misal uydurdu bir filim ah! be gönlümün keyifli yarısı nasılda kaçtın gitti baharın bahtında
Son kez bir kez daha nefes alır mıyım dersin sevgili ?seni severek kaybettiğim ömrümün, perisi bana ne sundun da yaşattın elimde gene bastonum.
Ölmedim be dinsizin kızı nasılda yaşarttın, yok sa mutluluk mu dersin ölümünü unutalı ne oldu şurada sen ne dersin.