ÖMÜR DEDİĞİN
Kanaatkâr olmalı. Herkesin rızkı bir yerlerdedir ve bekler. Rabbena, hep bana hırsı olunca hep sana yapılan yatırımlar kardeşler ve akrabalar arasında bile ayrımcılık doğurur. Hayat çok acımasız, hiç adil değil, hep kötü olaylar bana musallat oluyor nedense. diye düşünenler yakarışta ve mutsuzdur. Bir günlük ömür yirmi dört saat ve zaman herkese eşit verilmiş. Gün içinde kum saatini nasıl kullanmışız, mühim olan o. İçten serzeniş varsa kinci cinnet çoğalır.
Kendimizde var olanı unutup başkalarında olanlar için kavuşma arayışı bizi üzer. Hayat hepimize bir şeyler sunar siz çekiştirirken. Hayattan koparmak ve çalmak istedikçe iç huzursuzluk, tatminsizlik, maymun iştahlığı yaratır. Şikâyetin sorumlusu biziz. Bir iz uğruna hepimiz biriz, beraber(iz). Cüzî miktarda da olsa kendi payımız vardır attığımız her adımda. Hayat alışverişinde şans diye bir şey yok, nasip var. O nasibi de çabalayarak yaratırız.
Yaşantımızı didiklemek, serzenişte bulunmak, eleştiri oklarında can bulmak zihnimizi yaşlandırır. Beşerî isyandan kurtulmak için hırsı hayra çevirmeli. Kanaat etmeli, zorluklara tahammül etmeli. Ömür dediğin üç gündür. Dün geride kalmış ki didinme, hiç Ah, of! etme. Yarını ve geleceği bilemeyiz, gaybı Allah bilir. Asıl altın pırlanta gün şimdi, şu anki zaman kıymetli. O hâlde gün: Bugün. Ömür dediğin, şu anki saatlerdir. Ömür dediğin nedir ki? Kar taneleri arasında uçuşup meleklere karışan, toprakla kucaklaşan ölüm kuşudur ömür. Ömür dediğin; ömrüne ömür katan insanla yaşamı anlamlı sonlandırmaktır. Ömür senaryonuz üç günde sonlanmadan bereket bulsun.