Önölüm (Öngörü)

yazı resim

bir geometri profesörü, oldukça aşifte bir dikdörtgenin hipotenüsünü sen sanacak.
bir sigara yakıp gecenin röntgenlerinden geçen bir tramvayı aleve ateşe verecek!
halüsinasyon salgılayan şehrin en baba hoparlörü,
kulaklarımı sağır edercesine 'ayrılığını' ilan edecek kılcallarıma.
Ben önce telefon defterimden,
yüzümü,kulaklarımı,yanaklarımı,boynumu paramparça eden dudaklarını sileceğim...
Kainatın en acımasız harflerinden rakamlarından oluşan numaranı annemin embriyosuna
-ben daha doğmadan-
kazıdığımı söylemiştim sana birkaç ay evveline kadar.
Evet, annemi de öldürmem gerekecek sanırım
önce kendimi,
sonra annemi...
Ve ölüm yıl dönümümüzü unutturmak için, şeker bayramında aldığın kemerimi sökeceğim belkökümden.
belköküm ağlayacak,
saç köklerimde kalan parmak delillerini saçlarımı kazıtarak asimile etmeye çalışacağım!
tütün kusacağım jelatinin birine,
zifir 100 mg
nikotin 0,18 mg
karbon monoksit 150 mg
sanırım ciğerlerimde biraz senin uranyumun olacak!
en sevdiğin şarkıları söylemeyeceğim,
rakımın içine minimum değerde,
-yasal uyarı; %100 ölüm! %75 küfür! %50 intihara teşebbüs olacak!

Doktorum tiroit bezlerim hormon salgılamadığı için sürekli olarak kilo alacağımı,
intihar etmemin oldukça lüzumsuz -nasılsa- aşırı keder yutkunmaktan öleceğimi söyledi...
Diyetisyenim ise,
sabah, öğle, akşam muza bandırılmış likör içmem gerektiğini yazdı reçeteme!
ama
ben önce telefon defterimden,
dinimi çalan inancını sileceğim!
sonra formatlanmış salya sümük ağlayışlarımı en sevdiğin romanın arasına sıkıştırıp,
bir tren yoluna fırlatacağım.
Her gece gökyüzünden saat 04:23'de geçen o tren parça parça edecek gözlerini.
Ve esrarımda biraz sen bulunacak cesedimden artakalan...
bela olacak bu şehir tüm martılara sabahın en kör saatlerinde,
iştahsız olacak tüm karıncalar
televizyonlar iklimini sapıtacak
ah
ben yüzünü sakladığım dudaklarımı tanrıya emanet edeceğim,
Allahına kadar sen olacaksın biraz otopsimde...

Hatırlar mısın? ! bilemem..
sana dokunduğum ilk geceydi,
adını iskambil kağıtlarından seçtiğimiz kare as koymuştu.
etini dişlerime,
dilimi dudaklarına
anca ve kanca
beraberce bekaretimizi birbirimize armağan etmiştik!
sen zarını atmıştın gövdeme,
ve jübileydik; düşeştin sen tüm olanaksız'lara rağmen
ben marstım,
kan revan adı verilmiş et deliliklerimiz vardı gecenin uykularını yerle bir eden!
saklamıştım seni gövdeme,
gövdem adam olmuştu
ve kadınlığını rezil rüsva eden parmaklarımı midene indirmiştin...
diyaframım 'imdat' sirenini çalmıştı akortsuz,
karakollara adımız verilmişti
aranıyorduk.
suçumuz 'aşkın üzerine oldukça ‘S’ kaçan bir zinayı giydirmemiz,dendi.
suçumuz belki de Erosun yasal yasaklarına uymayışımız,dandı.
müebbet yiyecektik çalıntı bedenlerde ölümcül ayrılıklarla
Evet, evet
biliyorum
ben istedim beni terk etmeni
yaş sınırlıydım çünkü esasında, bilmediğin vesaire yığınca yüzün dolan...
sosyalisttim, babam faşistti, annem belirsiz di filan...
Sen ise çok başkaydın, başka bir şeydin
evet, şeydin sen...bahaneydi anne rahiminin kızlık soy adı!
Böyleydik işte, bedenimin jakuzisinden kaçmıştın gecenin birinde...

şimdi şiirler işiyorum,
gelecek ve göreceksin
04:23'de sigaramı elimde unutup -evimi, gövdemi ve birçok şeyi yakmama sebebiyet verdiğimi..
Gövdem de sen bulacaklar biraz,
otopsi yetkililerinden birkaçı;
ölüm sebebime;
'eroini aşka bulaştırdı' imzasını atacak...

Ama ben önce,
telefon defterimden
parmak uçlarını sileceğim...

Başa Dön