Bak üstadım bu resim güzel olmalı
Her şey olmalı içinde
Hepsinden önce
Gözler önemli
Öyle gözler çizeceksin ki,
Seni başka ülkelere götürecek
Başka denizlerin kokusu olacak gözlerinde
Gülünce kahverengi, ağlayınca yeşil
Bak bu kısma dikkat et,
Saçlarını çiz onun,
Kızıl şafak anını çiz
Serin çağlayanlar gibi dümdüz aksın
Ve parlasın çocuk gözleri gibi
Ve saçlarına bir çiçek iliştir
Öyle bir çiçek ki,
O yokken hicrânından
Kıpkırmızı yanacak yaprakları
Ve geldiğinde yemyeşil parlayacak...
Her şey olmalı gözlerinde
Mesela üç ton sevda ekle
Kürdîlihicazkâr bir piyano çalsın
Ve söylesin hüzün nağmelerini
Ve kuşlar yeni baharları müjdelesin
Türküler, şiirler söylensin
Dostluğa ve umuda dair
Yalancıdır hep aynalar
Gir kalbime gör kendini
Gerçek yüzün bir bende var
Gir kalbime gör kendini
Onu düşünüp çaldığımda sazımı
Tellerin bağrımda titreyişini
Mızrabın onu söyleyişini,
Garip başlayıp müstezat biten
Ne kadar varsa o kadar eksik
Geldiği kadar giden
Türkülerimi çiz
Değirmen deresi bölük bölüktür
İçerde yüreciğim delik deliktir
Dünya dedikleri bir gölgeliktir
Ay karanlık gece vurdular beni
Yârin çevresine sardılar beni
Bak bu kısım katiyen Mâhûr
Kemanın çığlığı fa-diyez
Ve içli bir tambur,
Rast üzerinden
Var ile yok arası
Gülünce kahverengi, ağlayınca yeşil
Kirpiklerini çizerken sakınma
Kış geceleri gibi uzun uzun çiz,
O kirpikler ki
Her inip kalkışında
Bir avuç bulut,
Her bakışında
Daha da derinleşen bir deniz...
Bak üstadım bu resim güzel olsun,
Hazan yapraklarından çıtırtı
Güz güneşlerinden serinlik
Hatta bir kere daha Nevâ
Orada bir an sus
Sûzidîl kat istersen bir tutam daha
Ey gonca açıl, zevkini sür fasl-ı bahârın
Ben bülbülüyüm, sen gülüsün bâğ-ı edânın
Karlı çam ormanlarını da ekle
Şiir ekle, fırçanı sevdalara doğru savur
Kıtalar arası sevdalar olsun
İçinde Kafkaslar
İçinde Şeyh Şâmil’in orduları
Yedi kapılı şehirleri Mısr’ın
Uğruna ölünmüş aşklar
Aşk için verilmiş başlar
Sazlar, erik ağaçları
Amine Hatun’a şerbet veren
Gül yüzlü peri olsun
Taze toprak kokusu olsun
Çocuklar olsun
Ve artık ne olacaksa olsun
Ve ellerini çiz,
Silah tutmaktan daha çok
Yazmaya yaraşan ellerini,
Yazdıkça hüznümü alan
Yazdığı kadar yazmayan ellerini
Ki, elleri olmasa
Ne yeşil çiçek, ne gözleri
Bilmezdim
Ve ısmarlamazdım sana bu resmi
İşte öyle çiz ellerini
Gözleri gibi
Gülünce kahverengi, ağlayınca yeşil...
Çiz içinden nasıl gelirse
Bakma ben onu ne kadar söyledimse
O kadar bilmedim
Ne kadar tarif ettimse sana
O kadar görmedim gözlerini
Ve ne kadar mevcut ise söylediklerim
O kadar yok,
Sadece sözleri var,
Öyle var ki,
Hiç eskimeyecek kadar
Gülünce kahverengi, ağlayınca yeşil...