Örümcekler ve Bir Adam

Stephen King hakkında düşüncelerim. Bunu da lisede yazdım.

yazı resim

]On üç yaşındaydım ve müthiş kitap okuyan bir arkadaş, bana bir kitap vermişti.
Kitaptan o kadar övgüyle bahsediyordu ki,
Hiç vakit geçirmeden kitap okundu elbette.
Kitap: Stephen King’in “Ejderhanın Gözleri”’ydi.
İşte o büyük adamı böyle tanımak şerefine nail oldum.
Bu gerçekten büyük bir şanstı.
O bir dehaydı!
Hayatımda, şimdi bile, O’nun kadar engin bir hayal gücü olan birine rastlamadım.
Ama ne yazık ki, elime çok az kitabı geçti.
”Kara Kule” serisinin hepsini, “tom Gordon’a Aşık olan kız”’ı, “Yüzyılın Fırtınası”’nı,
“Çılgınlığın Ötesi”’ni, “Buick 8”’i
okuyabildim.
Bununla birlikte, dikkatimi çeken bir şey oldu.
Stephen King’in örümceklere olan ilgisi.
Evet!...
“Kara Kule”’de Roland’ın yarı çocuğu mordred’in yarısı bir örümcekti.
“Ejderhanın Gözleri’nde Fluck’ın ölüm örümceğini öyle canlı canlandırıyordu ki!
Dehşet vericiydi.
Ben, o adam kadar çılgın birine rastlamadım.
O kadar da güzel anlatıyor ki!
Bazen o adamın kafasında birkaç tahtanın eksik olduğunu düşünüyorum.
Ve kendime: “Sen hayal gücünden ne anlarsın ki aptal!”demekten kendimi alamıyorum.
Yahu adam kendisini aşmış!
Ne diyebilirim ki.
]

Başa Dön