Özdeyişler
Düşünceler
Sözün gelişi
ÖZDEYİŞLER
Binlerce özdeyiş var ve bunca Atasözü
Acı, tatlı söylenmiş, özlü sözlü fikirler
İnsanlarla birlikte, birer yaşam öyküsü,
Söyleteni bir nebze açıklayan devirler.
A
-
Acılar insanı olgunlaştırarak yüceltir.
-
Acı veren sana ait değilse onun hesabına sindir, at dışarı.
-
Açıkta bal satma, gelen parmaklar, giden parmaklar.
-
Açık bırakılmış her kapı, dürüst insana namus,
dürüst olmayana bir fırsattır. -
Aç it fırın da yıkar, fırıncı da.
-
Açlık uncudan kaynaklanıyorsa fırıncı ne yapsın.
-
Adalet her şekle sokulan silikon hamuru, eğilip bükülen kalay çubuğu değildir.
-
Adalet teraziyi tutan hakimlerle aydınlanır. Önemli olan hakimlerin vicdan aydınlığıdır.
-
Akıl baba, duygu ana olursa, şiir yapısında mantıklı çocuklardoğar.
-
Adaletin yükü, toplumun rahatsızlığıyla orantılıdır. Yeter ki bu yük, kendi içinde artmasın.
-
Adalet, ne kazanmak için pahalı, ne kaybetmek için ucuzdur
-
Adası, parseliyle ölünün adresi var. Devletin adresi yok, her kapıda sesi var.
-
Adımlarını dikkatli atan yeşil vadilere er geç ulaşır.
-
Adresini unutturursun, bugün git, yarın gel dersen
-
Ağacı ne ise odur o kişi, ister hacı olsun, ister bektaşi.
-
Ağaçlar da zehir saçar yeni şıvgın sürerken.
-
Ağzından gir, burnundan çık, ötesi mi, boğazı sık.
-
Ahlak dışı işlere tolerans göstermek, onaylamak anlamına gelebilir.
-
Ahrazı kızdırmak, boğayı azdırmaya benzer.
-
Ailenin iffetinden kadın, saffetinden erkek, dirliğinden devlet sorumludur
-
Allah gökle yer arasındadır gözlerini yeryüzünden ayırarak görenler için.
-
Aldatmak sebebi ve konusu her ne olursa olsun bir insanlık ayıbıdır.
-
Altına bir şey olmaz, kalay tutmayan bakır düşünsün.
-
Altın da değer kaybeder, ziynet eşyası olarak kaldıkça.
-
Anlamsız şiir karşıtlarınca, Şairinden daha çok anlamlıdır.
-
“Ak akçe kara gün için” tornistan edilmiş,
“Kara para ak gün için” -
Akıl var tokmak gibi, uluorta kimlikte,
Akıl var damıtılmış, yedi gözlü imbikte. -
Aklınla yaşa, mantığınla karar ver, duygunla mutlu ol.
-
Aklın yolu bir, çok olan marifeti. İktidarlara bunun için gerekiyor muhalefeti.
-
Allah'ın varlığı, yokluğu, tartışılmaz.
-
Allah’ın varlığı tartışılmasa, ibadetler çoğunluğa hitap etseydi, ateistlik olmazdı.
-
Âlimde talim, zalimde tahsil aranmaz.
-
Arkasından her söylenen kötü söz, söyleyeni, söyleteni yakan köz.
-
Asıl geliştirdiğimiz cevher öz benliğimiz.
-
Aslında gördüklerimiz aynı açılarımız, gözlüklerimiz farklı.
-
Askeri müdahale, Milletin egemenliğine en büyük darbedir.
-
Aş buldum, eş bulamadım, ikisini de buldum, aşk bulamadım.
-
Aşk varken savaş, savaş varken aşk düşünülmez.
-
Atatürk dini siyasetten uzak tutacak kadar devrimci,
ibadet yapanlara yaklaştıracak kadar da toplumcuydu.
Ezanı türkçeleştirmesi bir kanıttır. -
Atatürk, halkını bir gecede değiştirecek, kurallar koyacak kadar cesur
ve emin, uzun yıllara sığdıracak kadar da hoşgörülü, toleranslıydı. -
Atatürk ülkenin bütünlüğünü koruyacak, devrimlerini tamamlayacak
kadar diktatör, toplumun hakkını savunacak kadar da bireyin yanındaydı.
Vergi borcu yüzünden bir öküzü alınan Çanakkaleli köylü Halil Dayının
yanında olduğu gibi. -
Atatürk’ün karşıtları olmuştur. Devrimleri hazmedemeyen padişah
yanlılarından başka meclis içinden 3 milletvekili de seçim yasasına
bir madde getirerek, milletvekili seçilebilmek işin bir yerde 5 yıl ikâmet
şartı konmasını istemişlerdir. Atatürk’ün cevabı sert ve anlamlıdır :
" Doğduğum yer sınırlarımız dışında kalmıştır. Bir seçim bölgesinde
beş yıl oturmama vatana hizmetim izin vermemiştir. Beni vatandaşlıktan
çıkarma hakkını nereden almışlardır. Bu Efendilerden, seçim bölgelerinden,
milletimden soruyorum." -
Ataya, Atatürk'e, Atatürklere ihtiyacımız var.
-
Ayakta belli olur sağlam pabuç.
-
Aziz Nesin’lerin ülkesinde esin bulur ancak “Ne yaşar, ne yaşamaz“
B
-
Barajla faydalıdır arkalarında tortu bırakmasalar.
-
Barajlar havuzlara eşit dağılsa, evlerin musluklarından abıhayat akardı.
-
Basın, toplumun gözü, kulağı, ağzı, dili derken yamyamı da, Çengelköy’ün dişbademi de
olabiliyor. -
Basibadelmevt Atatürk geri gelse, Devlet olma, Devlet olmanın ilk şartı kurumların
uyum içinde çalışmalarını hatırlatırdı.. -
Basit, ahlaksız saldırılar, kendilerinin düştüğü çukuru gösterir.
-
Bazı kadınlar anne değil, zenne oyunculardır.
-
Ben nazıma nazım demem, bir hikmeti olmayınca.
-
Beraber görüyor, beraber duyuyoruz, tarlaya bakış açımız farklı.
-
Beşerin tek imtihanı, çoğunu eleyen yanı.
-
Beş gücümüz madde ile vazıhtır, üstleri örtülmüş görünmez zırhtır.
-
Bir musibet anlayana bin öğüttür.
-
Birleşen her yol bir gün ayrılacaktır.
-
Bir vakit koruluktu güzelim Boğaiçi, kimlerin yaktığını yazacaktır tarihçi.
-
Borsa arz ve talep arasında yaşananları bilenlere büyük kazanç, bilmeyenlere
piyango benzeri son rakamlarına göre kazanılan küçük kâr veya tümden zarar. -
Boz tepeler başkent oldu, Bent deresi evi kaldı.
-
Bulutlu yerde çömlekçi, güneşli yerde çiftçi ağlar.
-
Bu ülkede çift anahtar sözüyle, düşürdüler peşlerini kızıyla.
-
Bulunduğun mevki büyüklük ölçüsü olsa, kel tepeler koruluk, ormanlar filozof olurdu.
-
Büyük büyüktür, her yere sığmaz.
-
Büyüklük cüsse değil, cihandan alınan hissedir.
C
-
Caminin çok olduğu yerde yoksullar,
Bilginin çok olduğu yerde, okullar. -
Caddeler ve sokaklar bir sel olmuş taşıyor,
kimse bilmez nasıldır, kimler nasıl yaşıyor. -
Camide cemaat imama uyar, imam cami dışında insana uyar.
-
Cıbıl da var, çapul da okumamış okulda.
Gömleği kirletirsin ihmal vardır o kul da. -
Cıbıl insan, kel kafa, tahtaya vur on defa.
-
Civcivler anasından gördüğünü yapar.
Ç
-
Çamura, toza bak da, ak gömleği öyle giy,
Partilerden öğrendik, kim siyerse sen de siy. -
Çamura yatılan yerde apteslisi aranmaz.
-
Çare pek çok olunca çaresizlik çoğalır,
Suç kendine çıkınca, çare yollarda kalır. -
Çiftçinin aşı su, ekmeği topraktır.
Harman yerinde kara, değirmen içinde aktır. -
Çocuk çocuktur, baba olmak kolay değil.
Bir ortaklık makamıdır, anne ile iş birliği.
D
-
Dar sahada paslaşanlar, şok goller yer bir anda.
-
Dava pahalı, hüküm ucuz olmamalı.
-
Dava uzadıkça çileye döner,
O ipler başlara çorap da örer. -
Dayanak noktasından yola çıkılsa, yaşlılar protokol da baş sırayı alırdı.
-
Değişen dünya şartlarına, değişmiş insan ekledik.
-
Depremin açtığı yara sarılır, Devlet'in açtığı yara kolay sarılmaz.
-
Depremli dünyayı mukadder akıbet vesilesi yapanlar, bir süre çadırlarda bedeviler gibi yaşamağa mahkumdur.
-
Depremi yerde değil, devlet içinde,
Normal karşılamıştı Aziz Nesin de. -
Derin devlet, sığ dere, nereye çekti bizi nereye.
-
Dertlere çare aranan yerde, yasama sorunundan çok,
Yürütme ve yargı sorunu yaşanır. -
Devlet, arkasında kadın değil, başarılı adam, adımlar arar.
-
Dünyada olan insan bencilliğinin sonucunu ozon yırtığından seyret.
-
Düşünmeden söylenen söz ham meyveye benzer.
E
-
Egemenlik kayıtsız, şartsız milletin,
kayıtlı, şartlı devletindir. -
En masum yasayı kötüye kullanırsan, Devlet'ine çelme takarsın.
-
Ekonomi borçla değil, harçla değer kazanır.
-
Esas olarak her insan ayrı bir kitaptır. Okunan, okunmayan;
önsözü olan, olmayan, sayfaları açılmayan, nirengi noktaları
farklı bir kitap. -
Evlada verilen emek, tarlaya ekilmiş tohum gibidir.
Doğanın ona ve sana ne vereceği belli değildir.
F
-
Fabrika ne üretiyorsa tüketici onu alır.
-
Ferdin fiziki yapısı, sosyal ve siyasi yapısının
Üstündedir. -
Fikir toplumuyla, zikir uyumuyla.
G
-
Gazetecilerle, Devlet adamları aynı ipte oynayan cambaza benzerler.
İp üstünde kapıştıkları az görülen bir olaydır. -
Gecekondu kentleşmede, gecekondu yürütme,
suya, sabuna değmeden alt düzeyde suç şeriki gün sürme. -
Geçmiş yılların hatalarını, beyin kıvılcımlarıyla ışıklandıran, bu kıvılcımları,
güneşli günlere dönüştürenlere ne mutlu. -
Geçmiş bayramlar ne yazık ki geri gelmiyor.
-
Gelecek görülmez, olacak görülür.
-
Genel olarak hiç kimseye güvenme, devlet kapısına da.
-
Gölgelerin değişecek ey oğul, güneşin gökte oldukça.
-
Gönül acısını sindirerek unutmak, yan etkisi az olan ilaca benzer.
-
Göz doymaz, gönül açtır, içi boş bir bakraçtır.
-
Gönül yükü ağırdır, onu taşıyan bilir.
-
Güç kullanmak için vardır, tıpkı akıl gibi.
Marifet yerinde kullanabilmekte.
H
-
Halk önünde gidenin yersiz dedikodusu,
Küçük başlı hayvanın geviş getirmesidir. -
Hastalıkların artması, tıp ilminin gelişmesi paralelinde, tam gün yasası adına
-Hipokrat yemini- gelişme gösterememiştir. -
Hastaneler hata affetmeyen, şifa aranan can pazarlarıdır.
-
Hayvanın dili olsa, örneğin kedi, köpek konuşsa, evcil hayvanlar kapı önüne konurdu.
-
Her avukatın tutumuna karşı çıkan, bir avukat var. O halde bazı hallerde avukatının avukatı
sensin ey müvekkil. -
Her filmin kötü karakteri vardır, zaferi kahramanı kazanır.
-
Her insan yaşamının aktörü, hem açıkgözüdür, hem körü.
-
Her yol bir yerde çatallaşır.
-
Her zaman cemaat imama uyar, İmam halka uysa, kainat duyar.
-
Hırsızı tuttuysan kendini kolla.
-
Hiçbir yere sığmıyorsa büyüktür.
-
Hoşgörü, toleransı yerinde kullanmazsan kapıları açan
maymuncuğa benzer. -
Hukuk arıyorsan hiç kimseye güvenme, devlet kapısına da.
-
Hukuk umura, harman savura ikisi de esen rüzgâra.
-
Hukukun gailesi, hâkimin çilesindedir.
-
Hukuk pahalıysa hak zail olur.
-
Hukukta kamusal olarak gıyabında var olmak, ülkemde halen rüştünü ispat etmemiştir.
-
‘Hortumlamanın’ diğer adı ‘sifon’dur. Kirlenen kurtarılır, linç olan ispiyondur.
-
Her bayrağın altında aranacak hak vardır. Ne yazık sınırlıdır, önünde yasak vardır.
-
Herkesin istediği olsa, Talat Aydemir Cumhurbaşkanı olurdu.
-
Hakim yerine ‘Kadı’ kendi başına devlet, şimdi başka adı var, kadıya oku rahmet.
-
Her insan bu yaşamın aktörü, ya açıkgöz, ya körü.
I
-
Ihlamur çiçeğiyle,
Kuzu ıspanak yemeğiyle şifalı. -
Işığın hızı olsa ne yazar gecenin karanlığında.
İ
-
İbadetin değeri zorluğuyla artar.
-
İğreti giysi eskimeden atılana dek,
İğreti evlilik eskidikçe rektiviyesiz gömlek. -
İki yakan koruluktu ah güzel Boğaziçi,
Yakanları biliyoruz çıkarcılar tahrikçi. -
İktidarın doğruları, refahını törpüler.
-
İnanç için din bilgini, gezmek için at dizgini.
-
İnsanın karın açlığı da, cinsel açlığı da sorundur.
İlki tepside börek, diğeri ekip, biçilen harmanda undur. -
İnsan çeşitli canlıların karma özelliğini taşıyabilir.
-
İnsan fiziki yapısıyla, her yerde geçmeyen paraya benzer.
-
İnsanı insan yapan, insan özelliğidir.
-
İnsanların beklediği adaletle, hakimlerin uyguladığı adalet çok farklı.
Kendi yasalarını kattığı zaman çok daha farklı. -
İnsanların kaderi, önce ailesi, sonra ülkesinin yapısıyla ilintilidir
-
İnsanlık, temel taşı, tuğlası, avluda çakıl taşları olan bir binadır.
Tüm insan bu bina elementlerinden. Binanın atık bölümü ayrı. -
İnsanın üç evresi vardır : çileyi yün çilesi haline getirip örmek,
ördüklerini giymek, giydiklerini göstermek. -
İnsanlar yüz suyuyla, çul çaput akarsuda yıkanır.
-
İnsanoğlu toleranslı olsa da her kalıba girmez.
-
İş, eş, aş, cephede bunlar için savaşır asker.
Bedelli askerlik uymuyor şanımıza birader. -
İşyeri açmak, ekonomi katkısına başlamak demek.
-
İyi bir tiyatro sanatçısı sahnede yansıttığıyla,
kişiliği arasında gelip giden gerçek yalancıdır. -
İyilik ve yardım, almak her zaman beklenen
bir nimet olmadığı için çabuk unutuluyor. -
İletişim kuramaz zekâ yönünden züğürt,
Gönüle gönül katar pazarına giren Kürt. -
İnsanlık erdeminin bilincine varan fert,
İnanın bilinirse ardı sıradır namert. -
İstisnalar gün gelir kaideyi de bozar, gövdeyi de…
-
İyilik de bir yüktür, taşıtmasını, taşımasını bilene.
-
İnsan fiziki yapısıyla her yerde geçmeyen paraya benzer.
-
İyilik garip kalıyor, kötülüğün yanında.
-
İyiliğe layık olmayan kişi, iyilik yapanı da alçaltır.
K
-
Kadın ilgiyle, erkek sevgiyle yükselir.
-
Kadın duygu ve ruhtur, mantık ve maddenin uzağında.
-
Kaderleri yazıp, çizen biri var,
İnkarı yok her an sende yeri var. -
Kafa yapısından bellidir, fikrin çalı, çırpısı.
-
Kaynağı bengisudur nereden çıkacağı belli olmayan.
Kaynağı kara gölden akıp gider aşağı. -
Kendi kitabını yazmadan, kadının kitabını anlayamazsın.
-
Kemiği itten, eti kasaptan,
etin kayıpsa çıkar hesaptan. -
Kendir dokusundan çul, çuval,
Kozanın dokusundan ipek şal. -
Kısa görüşlü, küçük çıkarlar peşinde olanlar,
geleceğe dönük büyük reformları göremezler. -
Kırk kapılı kırk konak,
Her kapıda kırk ayak. -
Kişiye akıl versen nazlanır,
Akıla maaş versen az sanır. -
Kim derdi Bush, Arap’tan başına pabuç yesin,
Ve dikkat kesilerek, bir pabuca boyun eğsin. -
Kişinin, kurumun, ülkelerin kilometre taşları,
yükselen, alçalan parametreleri vardır. -
Kişinin çevresi genişledikçe, görevi de genişler.
-
Kişiliğini geliştir ki, elin ayağın tutsun.
-
Kişi vardır, kanun nizam tanımaz
Kişi vardır kitabını tanımaz
Gâvurun da gâvuru var biline,
Musa’yı da, İsa’yı da tanımaz. -
Konuşmasını bilen, dinlemesini,
Susmasını bilen, konuşmasını bilir. -
Kötülükten kaçar, kaderden kaçamazsın.
-
Kötü söz söyleyene aitse, aldığı koku da havlayan ite aittir.
-
Krallar savaşta önde, barışta ortada, kalkınmada
halkının arkasındayken değer kazanır. -
Kurt bulanık havayı, sinek kirli tavayı sever.
-
Kurt, kuzu ve çoban fuayelerde olamaz.
-
Kurşunkalemin muhalifi kalemtıraştır, ya tam açar, ya kırar.
-
Küçük depremlerde önlem almazsan, büyük depremlerde zorda kalır, yıkılabilirsin de…
-
Küçüklüğün adını büyük koyan büyüksün,
Toplumunun büyüğü, sırtta taşınan yüksün.
L
-
Laçka edilmiş halat, gemi götürür,
Laçka olmuş uskur gemi batırır. -
Layık olmayanı sırtlamışsan vay haline,
Üzülme yüreğinin, vicdanının say haline. -
Liberalizm “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler”
Sloganıyla toplumun soyulması değildir.
M
-
Maddi, manevi alanda dostlarını iyi seç, seç ki dostluklar devam etsin.
-
Maçın varsa taraftardan,
kavgan varsa itinden kork. -
Mahkeme günleri ayı, günü, doğuracak, mekanı belli olmayan hamile gibidir.
-
Mahallenin kabadayısı su yolunda, Devlet'in kabadayısı ulus yolunda.
-
Medyanın bir gözü kör, bir kulağı sağır,
yazılan biliniyor, yazılmayan hepsi sır. -
Melekler ki mazlumunun koruyucu kalkanıdır,
Kurşunu gerisin geri çevireni rahmanıdır. -
Mısralar, seçkin asker mangasına benzerler.
-
Madde ol, materyal ol, tavır koy, tava gelme
Kaçan, uçan, yüzene, avcı ol, ava gelme. -
Modelinden sap, bedeninden sapma.
-
‘Mostar köprüsü’ Osmanlıdan imandır,
Mühendisi Koca Mimar Sinan’dır. -
Ey iktidar, muhalif birlikte yan yana ol,
Ey çift yarım birleşin, bir babayla, ana ol.
N
-
Namazda gözün, ezanda kulağın olsun,
Beş vakit çalış, karşılayan bağın olsun. -
Nasıl icra edilmişse, kulak onu alır.
-
Ne kadar er çıkarsan çık
Alacağın bir katre yol
Akıp sebil olmaktansa,
Süzülerek bir kaba dol. -
Ne meclisin, ne doğanın yasası
İnsanlığın ölene dek olmamalı tasası. -
Nerede yanlış yaptığından daha çok,
o yanlışı yaptıran neden, yerinde olup, olmadığı önemli. -
Ne güzeldin ‘ler’ ekleri, dansta kavelyesine eşlik eder gibi.
-
Onuncu köy ozanı, okuyanı yazanı.
-
Ne kaptansın, ne tayfa bilmediğin limanda,
Çabuk gör, kararı ver kaybolursun bir anda.
O
-
Ok ve yay bir simgedir, altı oklu çizelgedir.
-
Olgun meyve dalları kırılmaya mahkumdur.
-
Olta balığa uygun değilse, boşunadır çabalar.
-
Onuncu köy ozanı, okuyanı yazanı.
-
Ormana uzaktan bak, ateş de var, duman da.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyor yangını çıkaran da. -
Ordunun disipliniyle, Devlet’in başıbozukluğu
bağdaşmaz çelişkidir. -
O bir tek ad var ki, İslam alemi merbut,
mümindir bunun adı, Vacib’ül vücud.
Ö
-
Öğrenmeden önce, seçeceğin branşı keşfetmek önemlidir.
-
Öğretenin yaşı var, öğrenmenin yaşı yok.
-
Ömrü kadar yaşıyorken her insan,
yangına dek yaşıyor ağacıyla her fidan. -
Öyle muhakeme yap ki maddi kayıpların yanında, manevi kazançların
seni sevindirsin.
P
-
Paldır küldür emir oldu,
Türküm türkü esir aldı. -
Politika doğrudan -Alicengiz- oyunu,
Sen çoban ol başında, ben sağayım koyunu. -
Pulluğun buluta takılır umut ektiğin yerde.
R
-
Rakamsız ana yaşım
Kraliçe Elizabeth aşinam
Atatürk ilkokul arkadaşım,
Görüntülü telefonla çağdaşım. -
Rasgele konuşan, konuyu aşar.
-
Rastlantılar takdiri ilahinin kayıt memurlarıdır.
-
Rastlantılar uzun yıllar ötesinin şipşak fotoğrafçısıdır.
-
Rasyonelleşmek pergeli açmak demektir.
-
Rıhtımlar, istasyonlar sevinçle, acının beraber yaşandığı yerlerdir.
-
Realist, ülkemizde “Ya aklım olmasaydı, ya da hiç
gelmeseydim” diyen idealist. -
Realite bir türlü kabul edemediğimiz görüntüler.
S
-
Sahtekârın serveti, etoburun çiğ eti
sürüsünden koparılmıştır. -
Sanayici olmak ekip işidir, aile fertleri yönetici kişidir.
-
Sanayiciler maraton koşan atlet gibidir, yavaşlarsa arkasından gelenin kendisini geçeceğini bilir.
-
Sararmışsa o nebat, iç açan yeşilini bekleme.
-
Seçim sandığına birey girdim, toplum çıktım.
-
Sen onda, sen değilsen, O da sende, o değildir.
-
Seksen yıllık demokrasim, akılda kalanı inan beş isim.
-
Serapmış gördüklerin, vaha değil neylersin,
Hak etmişse o kişi Ya Rab güzel eylersin. -
Sevincin acıya, acının sevince dönüştüğü yerde şiir var.
-
Sır saklanır, hırgür saklanmaz
-
Siyasi lider muhalifinden yol buldukça yükselir.
-
Siyasi liderler hal kadar, gelecekten de sorumludur.
-
Sokak köpeklerinin çok olduğu yerde, köpek dövüşü eksik olmaz.
-
Sonuçta ucuza kapatılan dava, ülkeye pahalıya mal olur.
-
Sorma sakın kemiği itten, eti kasaptan, etin kayıpsa çıkar hesaptan.
-
Sistemde adalet yoksa, herkes bildiğini yapar.
-
Sözlerin de tazesi var, bayatlamış ham olmasın
düşünmeden söylenenler devrilecek çam olmasın. -
Söz var felaket ola, söz vardır devlet ola.
-
Suç işlenen yerde durma, ya şahitsin, ya şehit.
-
Sulanmayan yer kepir, sorulmayan yer kabir olur.
-
Süvarisiz gemiye, Kayserili çarkçı olsa ne yazar.
Ş
-
Şair olmasaydım asla Devlet’i okuyamazdım
-
Şeytanın avukatı olan yerde, yargı uyumamalı.
-
Şanoda, sahnede olmayanlar, gizli oyun peşindedir.
-
Şeref etiketi olmayan, içimizde taşıdığımız söz.
-
Şiirin cumhuriyeti olmadığı için, diktatörü çoktur.
-
Şiirin medyasından çok, mafyası var.
-
Şiir gözle görülmez, elle tutulmaz, gönül gözüyle yaşanır.
-
Şiir güzellik demektir, çirkinliği yazmak alanı düzenlemektir.
-
Şikayet etmek isteğe, etmemek kösteğe bağlıdır.
-
Şuur dünya ve ahret işlerini akılla birleştiren düşünce.
T
-
Tanıyıp, öğrenerek, egosunda tarafsız kalarak, ruhu maddesinden
ayırmak, insanın, insanlığın zaferidir. -
Tanrı bir nimeti, külfetiyle beraber verir.
-
Tanrı erk gücünün zulmetini göstermesin.
Çünkü isyanı büyük olur. -
Tarihi insan oynar, gene insan yazar.
-
Taşlanacaklar yerine, taçlanacakların taşlanması çok acı.
-
Tatlı gelen yanlışlar, acı sonuçlar getirir.
-
Tavuk yumurtadan değil, yumurta tavuktan çıkar;
yumurtadan ne çıkacağı belli olmaz. -
Tehlike varsa makastan çık, boşunadır beklemek.
-
Teröristin yolu, çıkmaz sokakta biter.
-
Tıpkı yağmur, kar ve dolunun buharlaşma sirkülasyonu
Gibi, yerden fışkıran, kaynayan, nereden çıkacağı belli olmayan bengisudur sanatçı. -
Topla da, topsuz da çalım at, paran olsun kat, kat.
-
Teröriste güneş günde bir kez doğar, yüz kez batar.
-
Toplumun geleceği, bireylerin gelecekten ne beklediğine bağlıdır.
-
Toplumun mali portresi icra dosyalarından okunur.
-
Toplumun sosyal yapısını düşünmeyen iktidarlar, kendi
perçemlerini toplumun perçemi olarak görürler. -
Toplum için alınan kararlar, birey düzeyine indiği
zaman değer kazanır. -
Toprak süzer, gök arıtır kaynak olur,
imbiğinden geçen insan berrak olur. -
Tutan el, söyleyen dil insanı insan yapar.
-
Türkiye gökteki ay, yıldızın doğasını benimseyenlerin yaşadığı yerdir.
U
-
Ufkunu düşünmeyen insan, basit çukurlarda kaybolur.
-
Ulus Devlettik satıp, savurduk, özelleştik, çok uluslu devlete mi gidiyoruz?
-
Us, elle tutulmayan, gözle görülmeyen maddeci veya maneviyatçı insan radarı.
-
Usuyla, ulusuyla her şeyin başı toplumda olan huzur ve rahatlıktır.
Ü
-
Ücret, aracının, seracının insafına bırakılmış emeğin karşıtı.
-
Ünlü, gündem içinde bulunanlar ve gerçekten isim yapmışların
dışında, özellikle sanat dalından, televizyon ekranlarında, gazete
sayfalarında görünmek isteyen uvertür kişiler. -
Üzüm, kendi bağımın başındakilerin, bağcı dövdürmeye kalktıkları taneli meyve.
V
-
Vadesiyle ölmez lagar at.
-
Vadide bülbül sesi, kent içinde uğultu,
-
Vaktinde ödenmeyen hesabın faturası ağır olur.
-
Vay diyenin yanı mı, oy diyenle, say diyenin yanı mı?
İşte bu ikilem insanlığı bütünleştirir.
Y
-
Yağmurlu yerde çömlekçi, güneşli yerde çiftçi ağlar.
-
Ya o sofraya oturma, ya o lokmayı yut.
-
Yalnızlığa da alışabilirsin, kalabalık yerde.
-
Yalan söz kişinin özü değil, göynüğüyle, közüdür.
-
Yalnız yaşayanın başı aslında çok kalabalıktır.
-
Yalnız yaşamak isteyenler, çile tamamlayan, Allah'a inanmış velût kişilerdir.
-
Yalnızlık paylaşılmaz, çünkü çok pahalıdır.
-
Yalancı çobanlar öykü olmaktan çıktı, çünkü yaşanıyor,
adeta duygu ürünü oldu. -
Yarınlar bugün oldu, bugünler yarın,
değirmenim dağda kaldı, evime girdi fırın. -
Yarım bardak su, susayan insanı kandıramaz..
-
Yaşam yazılması, okunması gereken defter ve kitaplar oldu.
-
Yaşamdan öğreneceklerimize ne yazık ömür yetmiyor.
-
Yaşam da bir başka yaşamın tekrarıdır. Eşek kulaklı Kral Midas'ın yaşamı,
Ressam Vincent Van Gogh'a benzemediğini kim iddia edebilir. -
Yaşam, içinde haksızlıklar, silinmez kir,
tertemiz mâlul gaziler, şehitlerler de taşıyor. -
Yaşam meclisinden geçen bütçesiyle değil,
ülkenin tümcesiyle boyut kazanır. -
Yaşamın içeriği, bütçe açığıyla değer bulur.
-
Yoğun yaşayan değil, yoksun yaşayan,
yeğin yaşayan değil, yoksul yaşayan ve
de kişi başına on bin dolarlık beyan. -
Demokraside seçimin gücü, yönetilenin aczine yetmez.
-
Yönetenler -Devletin-, yönetilenler toplumun genel vasıflarını taşımalıdır.
-
Yaşamda bir varlıktır, her şekle girebilir. Eskiler buna ‘hayatın tezahürü’
(Yaşamın kendini gösterişi) olarak bilirdi. -
Yüksek yerden süzülenler, engin yerde kaynak olur.
Z
-
Zaman aşımından yararlanan, siyasi affa uğrayanın cezası başka yerden çıkar.
-
Zaman ve mekan olayların rengini değiştirebilir.
-
Sabah ezanına zangoç karışmazken, hristiyanın sarhoş narası karışıyor.
-
Zengin, zengin çevresiyle, fakir, fakirlik haliyle mutlu veya mutsuzdur.
-
Ziynetin değeri kullananda belli olur.