Havada kuru kaygısız bir sıcak, kaba saba damlalarla terliyorum, derimin üzerine geçen her bir damla canımı acıtıyor, derimi sızlatıyor ve ter damlasının kayıp geçtiği her yerde hafif bir kaşınma isteği.Tam o sırada esen kuru, ferahlatıcı etkisi olmayan cılız rüzgar terli derimle temas ediyor.Terin tekrar kuruyup vücuduma dönmesi için fön etkisi yaratıyor.Hava-rüzgar ikilisinin planı harika işliyor.Sürekli su ve mineral kaybediyorum.Döngü durmuyor.Bu kayba önlem almak için bir bardak su içiyorum .Bu eylem aldatıcı, anlık ferahlıkla birlikte döngüdeki mineral boşaltımını kolaylaştırıyor.Yani benim plan onların işine yarıyor aksine.Sıcak tepkisini gizlese dahi rüzgarın bıyık altı sırıtışını hissedebiliyorum o an.Sonra benle dalga geçişini.Benim daha büyük ve daha güçlü olduğumu ispatlamam gerek.İlk denemem başarısızlıkla sonuçlanıyor.Plan kuruyorum bu sefer daha başarılı olabilmek için.Amacımın sadece rüzgarın o pis gülüşüne iyi bir cevap verebilmek olduğunu fark ediyorum aslında ne kaybettiğim mineraller umurumda ne de su.Bu şeytan ikilisine de verebileceğim en güzel cevap bu umursamamazlığı bir şekilde onlara anlatmak.Çareyi uzanıp birkaç şarkı dinlemekte buluyorum sanki ne bunaltıcı bir sıcak ne de onun işbirlikçisi ferahlatmak yerine kavurmayı tercih eden rüzgar varmış gibi davranıyorum.Louis Armstrong -What a Wonderful World- parçası için play tuşuna basıyorum.Mp4ün kalitesinden parça hemen çalmaya başlamıyor.Şarkı çalmaya başlamadan hala aklımdan sıcağın büyük ihtimalle anlayamayacağını ama rüzgarın anlayacağı hesabını yapıyorum.İnandırıcı olmak için kendimden emin bir şekilde kaygısız durmam gerektiğini hesaplıyorum.Tüm bunlar için kaygılanırken şarkının ilk melodileri kulaklarımdan süzülerek bedenimi esir alıyor.Sesin yaptığı titreşim etkisi hücrelerime masaj yapıyor.Şimdi gerçekten kaygısız ve rahatım.Ardından Louis Armstrong söylemeye başlıyor.
I see trees of green, red roses too
I see them bloom, for me and for you
And I think to myself, what a wonderful world.
I see skies of blue, clouds of white
Bright blessed days, dark sacred nights
And I think to myself, what a wonderful world.
The colors of a rainbow so pretty in the sky
Are also on the faces of people going by
I see friends shaking hands saying how do you do
They are really saying i love you.
I hear babies cry, i watch them grow
Theyll learn much more than Ill never know
And I think to myself what a wonderful world
Ne rüzgar benle uğraşıyormuş meğerse ne de sıcak.Bana karşı kurulduğunu sandığım komplo planları unutmuşum bile.Rüzgar daha bir serin, sıcak daha bir insaflı artık.Ne kazanmam ne de kaybetmem umurumda.Mükemmel bir dünyada yaşıyorum.Dünya yorulmak nedir bilmeden dönüyor, bu dönüş onu daha bir mükemmel kılıyor ve böylesine dönerken ondan ayrılmaya çalışmak gerçekten saçmalık
Mehmet CEYLAN
12/07/09 saat 2.00 - 3.00 arası
Şarkıyı dinlemek isteyenler için:
http://www.numberone.com.tr/nr1/music/number_one_tv_milenium_top_100_listesi/louis_armstrong_what_a_wonderful_world_dinle.html
Şarkı sözlerinin çevirisi için :
http://ceviri.alternatifim.com/data.asp?ID=2583&sarki=What%20A%20Wonderful%20World&sarkici=Louis%20Armstrong