yok bir istek
ne de şikâyet
olduğu gibi
gitsin herşey
her adımın
dönüm noktan sanki
dönüp
aynı yere vardığın
pencerenin önünde
sevişen çiçekler aklandı
allandı pullandı
bir saksağan
kurtuldu
leğenden kapanından
ipini tam çekerken
ne güzel işte
kardan adamın
eridi gözünün önünde
olsun dert değil
bir tas su yükseldi
deli derin bir maviye
sonra yine
çiçeklendi ağaçlar
meyvelendi
heryer
regârenk
altınızdan akan ırmak
coşmuştu
sâkinledi
hadi
kımılda !
at kendini suya
tâzelen
ses yok
kime bu inadın
imkansıza mı
gel vazgeç...
aşka mı yoksa
devamlı kılık değiştiren
çok geç...