bir rapunzel hikasedir başlamaya çalıştığım bu hikaye.. ama başı nerede bilinmez. belki cok uzaklarda bir şehşrde belkide tam yanı başımda bilmiyorum.. ama rapunzel sana sesleniyorum duyuyormusun beni yada goruyormusun.. dokunabilirmisin bana ..kelebek kanatlarımla yaklastım yanıbasına dokunabilir misin bana .. ellerin soğukmu üşüyorlarmı onlarda biliyormusun benimde kanatlarım üşüyor.. gecenin sessizliğine saklıyorum onları kelimelerle dans etsinler diye.. peki sen rapunzel sen dans edermisin resim çizermisin yüzermisin yemek yermisin yada hissedermisin.. benim sana dair duydugum sevgine , huzuruna duydugum açlığı hissedermisin . ne dersin . uzakta mısın cok soru sorarmısın yok sa yakındamısın , peki bu kadar sana sunulan soruları cewaplarmısın
ah.. rapunze! nerdesin.. gecen sabah gün doğumunda seni düşledim yine ismini yazdım kızıl sabaha.. aynı günün batımında yine seni düşledim ve ismini yazdım mavi geceye .... bir bebeğimiz oldu biliyor musun rapunzel'im. beyaz bembeyaz bir bebek ama elleri soğuk, üşümüş sanırım . toprakla ısıttım ellerini, o minicik mis kokan elleri toprakla yıkadım.. gözleri deniz gibi biliyor musun rapunzel'im. baktıkca dalıyorsun içine, baktıkca bakıyorsun ve baktıkca dalıyorsun. uzaklara goturuyor seni ama neresi oldugu bilinmeyen bir kente..hatırlar mısın çay bardağında su içerdin! 3 çay bardağı hemde, fakat hepsini içmezdin. 3 bardaktan sadece birinden bir yudum alırdın.. bebeğimiz su içemiyor henüz biliyor musun rapunzel'im. bizim bir bebeğimiz oldu, anlıyor musun rapunzel'im.. elleri toprak kokan, gözleri ufuklar kadar derin olan , henüz konuşamayan bir bebeğimiz... biliyor musun rapunzel? elbette biliyorsun, elbettte görüyorsun. sen yaşadın o acıyı o güzelliği ilk sen gördün başkasının görmesine izin vermeyerek.. sadece kendine sakladın onu .. rapunzel uyan, uyan rapunzel! kimin hikayesini anlatıyorsun ....
cem adrian//aşk bu gece sehri terketti