kuyunun başında siyah güller kurumuş
eski tanrıçalar buradan asla geçmedi
ayaklarım yorgun
kelimelerim bağlı
kum fırtınalarında sertleşirken bir çocuğun elleri
yazıldı inatçı ve duygusuz bir bedevinin şiirleri
sahraların kokusu duyulur kurak çöllerde
peçeli kız göğe bakar
peçeli kız her gün kuyulardan su çeker
sabahları daha güneş doğmadan
çölde ateş yakar
ateşin rengi
mavi, kahverengi ve ela
beyaz güvercinler geçer buralardan
melekler girer rüyasına uyuyan her çocuğun
kuma dokunur bir serabın ayakları
rüzgara dokunur nefesi
ve siyah örtüye dudakları
esrar var bu çöl havasında
süha yıldızı düşer her akşam
dokunma siyah güllere kuyuların yanında
sulama ölü kelimeleri böyle
şiir çıkmaz, asi kelimelerimden
bırak dokunma kalbime
kuyunun başında siyah güller kurumuş
ayaklarım yorgun
ellerim bağlı
korkuyorum esaretten
yusuf bal