Bildiğin bütün şarkılardan kendine çıkarabileceğin yanlar yönler bulma yetisi kazanırken acınası halinle, türlü kötü senaryolar yazılır "benim beynim bir yalancı atölyesi" nde. Hep masumsundur aslında ve hep olabilecek en suçlu kişi. Şimdiye dek görülmüş insan profillerine uymamaktadır hiçbir kanaatin. "Acıma! görsün dünya ne bucakmış" tan yana olmadığın gibi "ay canım" lı titrek ses tonajlı söylemlere de aldırmamaktasındır. Kalusane bir tavır yakışmadığı gibi sana, kendini bilir ama ruhsuz ef'alden de kaçınmaktasındır.
Dünya işlerine kafa yormadan geçecek sorumsuzluk ve başıboşluk dönemlerin de gitmişse pılını pırtını toplayıp, geriye sağlam adımlarla yaşama kök söktürürcesine yürümek kalmaktadır. Avare, serseri, aklı çok karış havada günleri geçirip fikrinden hafif bir efkarlansan da en iyisidir tez elden oturaklı, aklı selim bir dünyanın "sağ sol" diye çığırışında uydurmak ayağını ritme ve yürümek hercümerç etmeden ortalığı.
Ne tutsak olmak bir insana ne de "ben böyleyim" bağımsızlığında, umursuzluğunda olmak...Orta yollu bir dünya görüşü mevcut mudur bilinmez ama orta yollu bir ruh hali için budur elzem olan.
Birbirinin içine girmiş iki daire olabilmeli aşkı kaldırabilmiş iki yürek. Üstünlük gelmemeli ki akla, zedelenmesin incelikler ve dahi kalınlıklar. Birbirine güvenir birbirine yaslanır iki daire... üst üste gelince birmiş gibi görünen aslında bir olmayan iki daire... Hem bir hem iki daire...Yani niceliğinin müşkülat yaratmadığı mutlu daireler...