Sebebim

yazı resim

SEBEBİM
Son kullanma tarihi geçmiş
Günlerim kaldı geriye
Hani; yaş yetmiş, iş bitmiş
Deme vakti gelir ya bir zaman
Saç sakal ağarmış,
Bel büklüm büklümdür.
Beden; İstanbul haritası gibi
İrili ufaklı damarlarla çepeçevre
Ve el altında kalan ise
Her daim en vefalı dost olan
Bir basit, türk yapımı baston!

Adına dost dediklerim,
Uğruna yürekler tükettiğim
Bir tesbihin, dağılan taneleri gibi
Ve belki de daha hızlı
Kendi köşesine çekildi bugün
Şimdi, her biri
Masal kahramanları kadar uzakta
Gözden uzak olsalar da
Gönülden ırak kalamamış
Bir beldeyi mesken biliyorlar artık.
Araya giren uzaklık
Ya da tüm o diğerleri,
Bir cam fanusta yaşıyorum izlenimi
Verdi bana daima
Hepsi varlığımdan haberdar ama
Sesimi duymaktan acizler sanki

Beni Allahıma terk edenleri
Akıp giden su zerreleri gibi
Geri dönmeyeceklerini bilsem dahi
Bir zaman bekledim durdum
Bir umut
Hatta bir sebep
Yaşam sebebim olmuştu ümit etmek
Zil sesini unutalı yıllar olsa da
Bir gün o sese doyabilmek,
Hayali yaşattı beni.
Öyle ki gelecekler cümlesi
Tutunduğum dal oldu adeta

Martılar artık her sabah
Ufka kilitlenmiş bir çift ela göz buluyor sahilde
Suskun ancak pek bi anlamlı gözler
Yitirdiğini bekleyen,
Her gecenin bir sabaha gebe olduğunu,
Her gidenin bir gün elbet döneceğini
Ümit eden...
Bu müsterih gözbebekleri
Yaşlı bir biçareye aitti.
Saklamaya ne hacet
Bunlar benim gözlerimdi
Doğan kızıl padişah
Yavrumun kızılımsı saçlarını anımsatırdı da
Yüreciğim ilkbahar kelebekleri gibi
Uçuşup dururdu ufuklarda
Alnımda, tane tane ter
Kurumak üzere olan
Gözpınarlarım ise dolgun
Sanırım bu hasta beden
Bu heyecanı artık, kaldıramayacak.

Bu sabah da ufuk kızardı
Ve söndü yine
O vakit içim lime lime edildi sanki
Gelmedin bugün de

Evlat kalbim artık çok yorgun
Ancak sitemkar değilim sana bilesin
Çünkü seni beklemek bile
Mesut etmeye yetti beni
Ya beklemek imkansızım olsa
Beklemeye sebebim olmasaydı
Şükürler olsun Allaha
Seni bana lutfetti.

Sabahları hala
Nefes alıyor olduğunu bilmek
Gözlerimi her açışımda
Gözlerinin dünyayı seyreylediğini anımsamak
Evet yalnız bunlar dahi güzel,
Ah! Bir de yanımda olaydın
Torunlarımın süt kokusu ciğerlerime dolaydı
İşte o zaman her şey tastamam olacaktı
Varsın uzak olsun, siz hayatta olun da
Yaşama tutunun da tek, mesafeler girsin araya
Ehemmiyeti mi?
Ancak yok denecek kadar

Bundan böyle beklemek de yok evlat
Belki gelirsin diye biriktirdiğim
Çürük muzları kurda kuşa vereceğim
Hani hatırlar mısın?
Küçükken hep muz kaçırırdın
Hiç fırsat vermeden, kulağına yapışır
Bir fırça, bir azar
Ağzıma geleni sayardım
Tabi o vakit muz; ateş pahası
Her neyse

Migrenim artık dindi oğul!
Yüreğim ferah
Sen beni unutsan da
Ben seni bir gün olsun hatırımdan çıkaramam
Ancak, sebebim! Ey gözleri sürmelim! Bilal!
Bir gün olur da,
Ölüp de kavuşursam Yaradana;
Ben seni uzaktan sevmekte buldum Allahı
Hakkım sana helal!

Başa Dön