İnan henüz şehrimde görmediğin sokaklarım, ayak basmamış topraklarım var.
Eğer bir gün gerçeği fark edip gelirsen diye kimseyi yürütmüyorum.
O tek gülü, yutkunamadığım sözcüklerimle büyütüyorum, iyiliklerle.
Olur da bir gün aynı güneşin altında aynı şeyleri hissettiğimizi hissedersen diye.
Bilirsin, yalnızlık tanrıya mahsus ve mahkum.
Eğer bir gün fark edersen acı gerçeği, hüzünlü adımların bana atacak.
İlk önce paramparça ettiğim heykellere rastlayacaksın,
Daha sonra o duraklar, banklar, çıkmaz sandığın sokaklar, boy boy aynalar olacak.
Ne zaman o nemli labirentlerde "umut" diye yalvarırsın, o zaman yoluna o tek ve gerçek gül çıkacak.
Anlayacaksın bizim şehrimiz hikayemiz bir...
Ve o zaman kalbin tekrar benim için ve yalnızca gerçeklere atacak.
Şehir/t
Ne zaman o nemli labirentlerde "umut" diye yalvarırsın, o zaman yoluna o tek ve gerçek gül çıkacak.