dokunma
gölgemdeki izler benim değil,
ve unutma gün ışığını yitirdiğinde
kaybolur kutsallığın aylası
yer su uyanır uykusundan
sonlanır sairfilmenamlığın saltanatı
açılır karanlık duvağı gözlerin
farkındalığın tuzu birikir kirpik aralarına
hadi
varsa cesaretin söyle
görüyorum de hadi
üstelik hala usanmaksızın
soğurmaktayken alaimisemayı
gördüğünü söyle hadi
çok uzağındayım artık
çok yol aldım yokluğunda
kaç bekleyiş ölü doğdu bilir misin
kaç umut teslim edildi
toprağın bitimsiz uykusuna
kışkırtamaz artık duyularımı
hiçbir ses sesin olsa dahi
hoş duyumsamıyorum artık
çok tanıdık her şey
ve uzuncadır tuhaf bir tatsızlık
ruhumda iz süren
her hangi bir yerde
her hangi bir rüzgara salıp kendimi
savrulmak öylece başıboş
sonra yağmur bulutlarıyla buluşturmak
göğe değen tüm yangınları
son bir ah çeksem ya da of
yeter mi ki soluğum
kopar mı içimdeki fırtına
diner mi yüreğimin sesi
bana nefesini ödünç verir misin poyraz…?
15/Aralık/2008
Figen YARAR