SEN DAHA ÇOCUKTUN!!!!!
Sen daha çocuktun!
Gözü yaşlı oynardın oyunlarını hep
Ne zaman arkadaşlarından bir dayak yesen
Susardın!
Hiç karşılık vermezdin
İncitmek istemezdin tıpkı seni incittikleri gibi.
Eve geldiğinde annen sana bağırır dururdu
-yine mi kavga ettin diye!
Sense hiç konuşmazdın…
Oysa bir anlatsan gerçeği hiç bağırmazdı annen sana…
* * *
Sen daha çocuktun!
Her çocuk gibi seninde oyunların vardı
Bisiklete binerdi arkadaşların
Sense onların ardından uzun uzun bakardın…
Masmaviydi gözlerin deniz kadar mavi
Sen bir güldün mü?
Güneş ağlardı; kıskanırdı seni…
* * *
Sen daha çocuktun!
Çok severdin okumayı
Her gece Nazım Hikmet şiirleri okur öyle dalardın derin uykulara…
Her şeyi bilmek isterdin araştırmacı bir ruhun vardı
Önceleri sorardın, sonra sorgulamaya başladın…
* * *
Sen daha çocuktun!
Çok erken tanışmıştın sağ-sol görüşle
Birdenbire siyasetin içinde bulmuştun kendini
Sonra masalsı oyunları bıraktın, gerçek oyunlara daldın…
Bir gece sıkıştırdılar seni
Deli gibi dövdüler
Her yerin kan içinde…
Silahla ilk o gece tanışmıştın…
* * *
Sen daha çocuktun!
Çok erken göstermişti hayat acı yüzünü sana
Keşke o yüzü hiç tanımasaydın
Vurulmayacaktı belki arkadaşın
Ölmeyecekti yanı başında, son nefesini dizlerinde vermeyecekti
Sense haykırmayacaktın gecenin sonsuzluğunda…
* * *
Sen daha çocuktun!
Çok erken tatmıştın ölümün soğuk nefesini
Sen ölmemiştin ama kucağında ölen arkadaşındı, dostundu
Seninle birlikte özgürlüğe yürüyen…
Ardından yaktığın ağıt geceyi bile ağlatmıştı
Çok ağır gelmişti bu ölüm sana…
Sonra içinde bir nefret ateşi
Sonu olmayan yollara girmiştin
Biliyordun tüm gerçeği
Ölmekte olsa sonunda yürüyecektin bu yolda
Seni kimse durduramadı…
* * *
Sen daha çocuktun!
Bağıra bağıra şarkılar söylerdin sabahları
Sonra annen kızardı sana
-sus bağırma baban uyanacak derdi usulca…
Çok uzun sürmedi … sustun susmak zorunda kaldın belkide
Çünkü artık söyleyeceğin şarkı değildi
Ağıttı…gidenlerin ardından…
* * *
Sen daha çocuktun!
Her sabah çıkarken evden; annene veda ederken öperdin elinden
İçine çekerdin kokusunu
Sonra…
-anne akşam sevdiğim yemeği yap olur mu? Derdin
Annen –peki oğlum der
Öperdi o gül yanaklarından içine akıttığı gözyaşlarıyla birlikte…
Sen giderdin…
O ardından yığılır kalırdı yere
Ellerini açardı semaya dua ederdi senin için
“Allahım oğlumu bana bağışla “derdi
Ve uzun uzun yalvarırdı Allah’a…
Bilirdi bir çıkmaz yolda olduğunu
Korkardı..
Hiç belli etmezdi sana korkusunu ama
Sende hep geri dönecek gibi veda ederdin
Hoşçakal anne hoşçakal akşam görüşürüz der giderdin…
* * *
Sen daha çocuktun!
Bir sevgilin bile olmamıştı henüz
Ellerine dokunmamıştı bir yar eli
Kimseye seni seviyorum dememiştin
Ve duymamıştın o sözcükleri
Şiirler yazmamıştın, şarkılar söylememiştin…
* * *
Sen daha çocuktun!
Öyle saf öyle iyi niyetliydin ki
Hiç kötülük geçmezdi içinden
Her şeyi herkesi çok severdin
Kucaklardın hiç karşılık beklemeden
Bilirdin mutlu olmak için her şeyi sevmek gerektiğini
Aldırmazdın kötü olana, olanlara
Sen dünyaya hep başka türlü bakardın…
* * *
Sen daha çocuktun!
Hiç korkmazdın ölümden
Ölümün o soğuk nefesini içine çekmene rağmen
Yiğittin, merttin dimdik ayakta dururdun bir delikanlı gibi…
* * *
Sen daha çocuktun!
Kendini salıverdiğin bir boşluk
İçine girdiğin ateş çemberiydi…
Biliyordun … biliyordun tüm gerçeği
Oyun değildi bu gerçek bir savaşın tam ortasındaydın
Farkındaydın…ve her şeye inat koşarcasına gidiyordun ölüme…
* * *
Sen daha çocuktun!
Bir gece vakti pusuya düşürdüler seni
Yalnızdın kimsen yoktu savunmasızdın
Buna rağmen hiç acımadı sana silah çeken eller
Kurşunlar yağıyordu üzerine
Kurşunlar yağıyordu…
Vurulmuştun…
Vurulmuştun bir gece vakti…
O haldeyken bile korkmadın
Yiğitçe gittin ölüme
Mertçe gittin bir delikanlı gibi gittin
Önce yıldızlara baktın sonra aya…
Gözlerini kapadın sonra hayata…
SEN DAHA ÇOCUKTUN!
ÖLÜM SANA HİÇ YAKIŞMADI!!!
ÖLÜM SANA HİÇ YAKIŞMADI!!!
DENİZ GÖZLÜM!!!
SEVGİ DEMİRDELEN
]