sanadır tüm bu susmalarım bilesin,
sanadır tüm bu bekleyişlerim,
beklerim kenarda boynu bükük,
ve beklerim gözlerim çoğu zaman uzaklara dalarak,
ay gider sessizce gecenin kıyısından,
ben yinede beklerim seni gün ışımaya başlasa da,
gün gecenin buğusunu kurutsa da, büyüsünü bozsa da,
saklarım içimde yüzünü,
saklarım derinlerde,
unutmamak için her gece çıkartırım kimse görmeden,
gizli gizli bakarım yüzüne,
suskunluğunu dinlerim,
suskunluğunu konuşurum kendimle,
sonra ikna ederim kendimi susman gerektiğine,
seni düşünürüm her an,
nasılsın oralarda ne yapıyorsun diye,
insanlar acıtırdı kalbini eskiden,
şimdi kim bilir ne haldesin?
kim bilir senin halini artık kim bilir?
bir düş görmüştüm bir gece,
sen yanımdaydın uçsuz bucaksızdı kır,
ellerin elimdeydi,
bakışların içimi yakıyordu her zaman ki gibi,
şimdi...
şimdi yokluğun parçalıyor yüreğimi,
sensizlik nedir bilmezdim eskiden,
sensizliği de öğrettin gidince,
ama bilesin ki ne kırgınım sana ne de kızgın,
ben seni öyle sevdim ki gülüm,
varsın ölüm senin elinden olsun,
olsun gülüm olsun,
“SENİN CANIN SAĞOLSUN...”