Burası, megahertzi bilinmeyen dert otağı.
Yok ortağı dolaşmış açılmaz ağı.
Burada çalınır kulağa son şarkı som şarkı.
Ellerin ney dudakların mey.
Senle dolu kuzey güney.
Atlaslar ibrirşimler.
Hüsran son demin bestesi
Ruha huzur veren kuş,su ,ney sesi.
Dokunur bir gün alnına Azrail’in busesi.
Duyulur ruhuna hu sesi.
Belki ilkbahardır mevsim belki sonbahar.
Oysa aradığımız som bahar,
Hayatın içinde saklı.
Yasaklı zamanlar saklı zamanlar,
Ara bul aşkı…
Ney neyin içinden süzer huzuru.
Huzura durunca dupduru.
Kollar yana düştüğünde,
Bırakırsın kibiri gururu.
Alır götürürler atarlar dar çukura.
Ne mezura ölçer ne metre öteden beri,
Ölümün tadı kekre üstü kekre.
Sesleri paylaşmak gerekse,
Seçim şansın yok.
Sıraya girse de ney,su, kuş sesi.
Payına düşecek sonunda ölüm busesi.
Bu akıbet bir seni beklemez,
Kucaklar iştiyakla herkesi.
Ney sesi su sesi kuş sesi hepsinin yekûnu ölüm busesi.
Parazitsiz duyulur ölüm sesi,
Siler pası, dağıtır sisi pusu...
Ankara,26.06.2010 İ:K