SEVGİLİM;
Sana belki de çok uzun bir maceranın mutsuz kahraman düşünde ,belki de kendi sonsuzluğumla yüzleştiğim o yeniden varolma telaşında ,belki de küfürbaz bir dalaşmanın incinmiş yenilgisinde rastladım .Tüm sebeplerin efendilerce tabletlere kazındığı ve tüm sonuçların köle omuzlarında kader bu sanrısıyla üstlenildiği bir yaşamda ,kimseye ait olamadığım ve bir tarih eskiten kimsesizlikte sana sığındım sevgilim. Ruhuma bir çığ gibi düştün ve ardın sıra dibek taşlarında inadına dövülmüş yüreğim yeniden ve son kez silerek ricat yollarında bıraktığım izleri ,adımı senin tarihinle anılsın diye yanına yazdım sevgilim .Senin hiçbir şeyin olmak istiyorum ben.Çünkü senle başlayan her şeyden ancak sen benim hiçbir şeyim olursan vazgeçemem. Kudurmuş bir gök gibi eğil yüreğime sevgilim ,şimşeklerinden çatılmış yangınlar bırak gözlerime, geride sen gittiğin zaman ,aşk için ve aşka dair bir tufan bırak. Bir tufan bırak ki ben insanlığa kaybettikleri aşkın tanrısını anlatabileyim, o sensin sevgilim. Sensin sevgilim benim fail meçhul mağdur ve maktul yalnızlığımın efendisi. Sevgilim; ellerim üşüdüğü zaman , ıtır kokan bahçelerin tene dolanan kokusunda arıyorum yokluğunu, yokluğun ki Atlantis kadar gizil ve yaşam kadar gerçektir ellerimde. Üşüyorum ..radyoda bir türkü “gün gördüm günler gördüm ,seni gördüm şad oldum” sakınma ellerini….