Küçüklüğümde yolculuktan nefret ederdim. Hele bir de otobüste,araç tutan birileri varsa çekilmezdi yolculuk.
Yolculuk değildi , resmen içkenceydi. Adam dışarıda sigara içmez, nedense otobüse adımını atar atmaz, sigarasını yakardı.
İçmeyenlerin hakkını çiğniyorsun desen, kardeşim sen de yak, iç diye çıkışılırdı. Resmen sigara dumanıyla hemhal olurduk, içmeyenler azap çekerlerdi.
İçmelerini önlemek için kasabamızdan binenlerin içinde sözü dinlenilen var mı diye bakardık? Varsa sevinirdim. Şükür amca sigara içmelerini önleyecek diye.
—Arkadaşlar sigaraları söndürelim. Araba tutan analarımız var derdi. Ana denince Anadolu’ da başka söze hacet kalmaz.
O yolculuk hatırı sayılır insanımızın sayesinde ve duyarlılığından dolayı sigara dumanından uzak geçerdi.
Aksi olan hatırlı kişi yoksa, yandık, o zaman arabanın içinde.
Geçenlerde büyüğümün biri anlatıyor. İnsanlar ne kadarda kabaymış dedim içimden. Adana’ ya gidiyorum. Üç paket sigara aldım. Yedi saatlik yolda üç paket sigarayı bitirdim dedi.
Ne denir bu insana?
İşte anlayış, işte düşünce.
Kendine acımadın ya yanında ki insana da mı acımadın?Yanında ki, kişinin suçu var mıydı? Yoktu , suçu onun gibi birinin yanında oturmak zorunda olmasıydı.
Kul hakkı bilinci oluşmayan toplumlarda istediği gibi yaşayan insanları görürsünüz. Haklı olsanız dinlemezler. Dinleseler de insanın ruhunu gererler, sıkarlar…
Yargıtay onursal başkanımız Sayın Sami Selçuk Bey çok ilginç gelen anısını anlatıyordu gazetede köşesinde. Samı bey kitabını açar okumaya başlar. Yolculuk iyi başlamıştır.
Lakin sigara dumanının yoğunluğu arttıkça anneyle bebeğin mücadelesinin kat sayısı da artar. Bebek ağlar, anne utanır. İnsanları rahatsız ettim diye.ama Baba sigara içmektedir. Bebek ağlamaktadır.
Anne rahatsız olmasın yolcular diye tüm gücüyle bebeğini susturmaya çalışır ama nafile. Çocuk susmaz.
Otobüsten şoför müdahale eder, kardeşim ,bebek ağlıyor siz hala sigara içiyorsunuz diye ikaz edince, adam sigara içmeyi bırakır.
Bebekte biraz sonra, uyur. Babalar bile otobüse binince durum buydu.yolculukta nedense eskiden büyüklerimiz otobüste tiryaki olurlardı.
Herkes tiryaki zannedersiniz.
İşlerimizin tersliğini buradan anlayınız.
Sami beyin satır arasında bahsettiği kitap okuma alışkanlığının vurgulanmasını önemsiyorum. Bizler olsak Yargıtay başkanıyım kitap okumasam ne olacak deriz.yükseleceğim makama yükselmişim.
İki kanun okurum deriz çoğumuz.Oku diyen de yok. Böyle olmasına rağmen Sami Bey okuduysa, okuduklarınız boşa gitmedi. Konferanslara giderek paylaşıyorsunuz ne güzel,okuduklarınızı.
Keşke herkes sizin gibi okusa Sami bey,
Asıl konumuz sigara içmeye yasak getiren kanunlardı. Sigaranın içilmesini önleme adına kanunun çıkması çok olumlu bence.
İçmeyenler olarak içenlerin dumanlarından rahatsız oluyorum-oluyoruz hepimiz.
Özellikle ailemizin yanında hiç içmemeliyiz. Çocuklarımız içince kızıyoruz.Çocuklarımıza kızmadan önce biz sigara içmeyelim ki, çocuklarımızda içmesinler.
Karar sizin. Eşinin isteği üzerine, geçenlerde arkadaşımı uyarmam gerekti. kendisine sigarayı bırakmasını önerdim. Şimdi iradesiyle baş başa kalarak olumlu karar verdi.Kademeli olarak bıraktı.
Bırakamadım, bırakamıyorum katılmıyorum.
Bırakılır diye beynimize yazalım bakalım o zaman bırakıyor muyuz? Beyinde bırakınca biyolojik olarak bırakmak basittir.
Geçmişte insanlar ne alışkanlıkları terk etmiş. tarihen sabittir dediklerimiz. İçkinin bırakılması örneğinde olduğu gibidir.
Sigara İçme Yasağı
Toplumumuzda ki,eskiden otobüslerde yolculuk esnasında sigara içilmesine dokunan yazı.