“Hiçbir şiir bize bir dünya görüşünün ana metinleri kadar açık ve doyurucu malzeme sunmaz”
Eğer bu yanılgıya saplanır kalırsak şiir orada önemini yitirir.Şiir uzaklaşır,başkalaşır ve özgür kelimeleriyle,zıtlıkları veya çelişkileriyle tutsaklığını haykırır.Gerçek rengini çıplaklığıyla gösteremez.
Tanıdığımız biçimlerde yapılmış yeni bir resim,bildiğimiz seslerden söylenen yeni bir şarkı,aşina olduğumuz yargılardan çıkan yeni bir sonuç olamaz o zaman şiir.Bütün dostlarını yitirir.Öncelikle imgelerini ve metaforlarını.
“İnsanoğlu anadilini öğrenirken kelimeler ve konuşmalar onun zihnine yalnız anlamlarıyla girmezler,her kelimenin hatta her şeyin işaret ettiği nesneyle veya kavrama bağlı yahut olmayan bir rengi,kokusu,tınısı,sertliği,yumuşaklığı,sıcaklığı,soğukluğu ve burada sayamayacağım bizim bilemeyeceğimiz bir çok özelliği de kelimeyle birlikte insanın zihnine girer.Yada tersi olur.”
Bu yüzdendir ki kelimelerin değeri büyüktür bizim için.
Diye yazmışım.
Şiirler üzerine yapılan eleştirilerden sadece şu noktalama işaretleri ve şiirin diğer yazın sanatlarıyla bir tutulmasıyla ilgili kısaca şunu söyleyeceğim.
Şiirde herkes noktalama işaretlerini kullanır veya kullanmaz.Şiiri yazanın kararıdır.
“Her kim şiir önemlidir,büyüktür derse,aslında ben önemliyim,ben büyüğüm diyordur.”
Şiirin önemsendiği ve onun büyüklüğünün belirtildiği bir bütünlük içerisindi ki düşünce yumağı söyleme geçerse bu tespite inanmamak çok zor gerçekten.
“Çünkü şiir bu dünyada dahi insanın kendini tanıyabilmesini mümkün kılan bir imkandır.”
Bunun öncesinde insanı yapayalnız bırakan bir dünya olarak anlattığı evrende çok önemli sayılan kendini tanıma,farkına varma ve kendini bilme sürecinde elimizde olan en dolu imkanlardan birisidir şiir.
Yaşamımızda izleyebileceğimiz veya takip edeceğimiz bir yol gösterici demek istemiyorum şiir için.Böyle bir görev veya işlev yüklenemez ona.