Şimdi

yazı resim

Böyle ılık ılık akıp gidecek içimden,
bir yerlerde
büyük boşluklar bırakıp,
gidecek...
hep böyle olacak.
Ben hep bu boşluğa düşecek,
ve hep doldurmaya çalışacak,
ve hep başarısız olacağım...

Şimdi
o büyük boşlukların
mey ile
demlenme vaktidir.
Hayatın ve sevdanın
uzlaşısı olmadığını
yada
aynı şey olduğunu
ve akıp gidecek olan
her serüvenin
hayallerle süslü bir
cendere olduğunu
bozbulanık bir günün
zifiri ve ussal bir gecesinde
sergileme vaktidir;

I.

Vakit odur ki,
mey
en çekici haliyle
bardağı fetheder.
yeni bir dünya düzenini
protesto eder gibi
suyu çatlatırcasına
iştihadan kabarmış bir bedenin
en sadık misafiridir.

II.

Lanet bir eylül gününde
güneş en sevimsiz yüzüyle
karşıda dururken
mey,
daha
bir fiske yememişken bağbandan
hayat en korkunç silahıyla
saldırıyordu...
Ve güzel bir türkü
yel gibi esiyordu.

III.

Gün oldu gece oldu
vakit hasreti,
hasret sevdayı
tetikliyor
en acımasız biçimde
hayata saldırıyorlardı.
Ve hayat en güzel
silahıyla karşılıyordu.

IV.

Hava gümüşten hallice
kar taneleri yüreğime düşecek gibi,
ve türkü
bir fırtınayı andırırcasına
hasret,
yerini mavi bir çift göze bırakmış
hayatın en dokunulmaz silahı
dokunanlara meydan okuyor...

V.

Şimdi
bir güz hasretidir içimdeki
makus bir talihin
kendini yenme çabasıdır
ve
en sonsuz silah
üzerime kurşun yağdırmakta...
mey, gecesine kavuşmuş
ve hayat en onulmaz silahını
üzerime çevirmiş...

Başa Dön