bardakta kalan bir parmaklık hüzünle
yola koyuldu adam / kuşlar daha uyanmadan
heybesinin bir gözünde gece / ötekinde gündüz
ikindiyi sırtına sarınıp yeni orman kuşaklarına
işi buydu adamın
her sabah alıp eline güneşi
örsünde evirir çevirir aydan lambalar yapardı
say(a)damdı ömrü, saymakla geçti gitti
kızılay üst geçiti kullanmadan geçenleri
en çok da hüznü hüzünlendir /
meme uğruna ödünler verenleri
hayat ona cömertti / kirli olsa da elleri
bir kibrit çakımı uzağındaki yürek yangınlarında
ne çok çıplak ağaçlara hevesle sarılmıştı
her şiirin başına gelen onun da
geldi başına, kaçak bir ömür törpülerken
son rötuşu yapılmış kara kalemle
hüznü azaltılmış bir içimlik arap filmin
son sürümü sürülmüştü işportaya çoktan
ömer akşahan
29.02.2004 / Konya