Hep susmamız söylendi, sükut altındır dendi, sesimiz çıktı susturulduk, önce ailemiz, sonra öğretmenlerimiz, sonra patronlarımız, emniyetimiz, büyüklerimiz, abilerimiz ablalarımız, komşularımız ve biz. Konuşmanın en yasak olduğu tüm bu anlar içinden doğup gelen çocuklarız.
Kaybedilmiş bir zamanın en olmaz anındayız ve topyekün susuyoruz. Bu sefer bizi susturanlara inat konuşmak gerekmezmi acep? Sözün altın olduğu bir dönem doğurmanın zamanı gelmedimi sizce. Hidayete varmak sükunetle imkan bulacaksa, çocuklarımız ve yarınlarımız nasıl varacaklar duymadıkları hidayete. Anlatmak zamanıdır artık, yaşananları, yaşanacakları.
Paylaşın bildiğiniz tüm doğruları, kimliğiniz değil insancıllığınızdır asıl olan. Kendinizi/kim olduğunuzu değil yaşamı anlatın, duymak istiyorum artık.