Suç ve ceza..
Melike İrisin tek suçu vardı..
Güzel olmak..
Ve Sardanapala kesilmişti cezası
Ölürcesine ve öldürürcesine..
Ona aşık olmak..
Aşkta suç ve ceza iki taraflıdır..
Aşık ve Maşuk
Beraber işlerler
O suçu..
Beraber öderler cezayı..
Göklerin yere armağanı
melekin beyaz kanatları
altında kanarlar ve kanatırlar
Acılarını ve kederlerini..
Hüzünler
Damla damla iner yerlere..
Ufuklar kırmızıya çalan turuncu
Hayallerle doludur
Umutlar yedi renk olarak açar
Gökyüzünde..
Çalınan her melodi
Söylenen her şarkı
Aşkın senfonisi olarak
Dökülür dudaklardan nota nota..
Adem ile Havvanın tutkuları
İlk Suç olarak yazıldı dünya semasına..
Yer yüzünde
Aşk acısı ile kanayan her Yüreğe
Sızlayan her gönüle
Kesildi Ceza..
Zavallı aşık
Ne yapabilirdi ki
Ömür defterinden alacak kaydı
Düşmekten başka..
Sen çok şanslı bir Maznunsun..
Biliyor musun?
Suçun var ama Cezan yok..
Suçu beraber işledik ama
Ceza bileti yalnızca bana kesildi..
Yüreği Sen kanattın
Darbeyi Sen vurdun
Ama Gönlüm
müebbed aşka mahkum edildi..
Şimdi Yusuf gibi
Dipsiz ve karanlık sevda kuyusunda
Hasret nöbeti tutuyorum..
Ah Dişi Hamlet!
Hiç mi gönül izi bırakmaz insan maziden?!
Hiç mi acımaz insan kendine
Kanatsız kuş olmaktan dolayı..
Nasıl mum yakarsın Güneşe karşı
Gündüzün ortasında?
Nasıl kuruttun o gönlü
Nasıl susuz ve kurak bıraktın
aşk nehirleri akıp giderken?
Hiç mi aşk ummanının sahillerinde
Gezmedin çıplak ayaklarla..
Hiç mi tenini okşamadı hasret meltemleri..?
Hiç mi yüreğine dokunmadı bir çift tutkulu
bakış?..
Sen Züleyhasın..
Ama Yusufun Züleyhası değil..
Lotus kokulu Züleyha değil..
Parfüm kokulu
Bohem gecelerin Lümpen Züleyhası..
Suç ve Ceza..
Senin hem Suçun hem de Cezanım Ben
Müebbede mahkum..
Prangalarında
Yusufun rüyalarına yatan
Ve her sabah
Cezasına uyanan..