bir devrik cümleydi yaşam
noktayla virgülün savaşından çıkmış
bir sevdaydı rüzgar
meşeye serinlik, kuru dallara yas yükleyen
ve bir yağmurdu sensizlik
şehri boydan boya ıslatıp
beni kupkuru bırakan
sesin avucumda intihar etti
sözcüklerim ağır yaralı iken
bir yangının gövdesinden kalan iz gibi
şiirime düştün geceden
ilmekler boyu susan bir yarayı dikmeden
sesin sustuğu yöne gittin
adımbaşı yoksunluklar topladım
gülüşlerin sinmişti alfabelere
her sözcük sana dair
her şiir senli benli
oysa, biz lügata küskün bir kelimeydi
dolunaylı bir gecede dilime astım onu
konuştukça bana batıyor
seni bana katıyor acıyla birlik
uzak ihtimallere gebe düşler
sancılanıyor yorgun dizelerimde
vur emri çıkarıyor yüreğim için hasretin
beklemekli sisler yerleşiyor yollara
sen uzaklarda
göndermediğim mektupları yırtıyorsun
ben denize susarken seni
bir kılıç darbesiyle
zamanı bende ikiye böldün
senle içime doğdu isa
korktu kör karanlık ışığından
siyah gece dehlizler boyu kaçtı soluksuz
ürpertisinde çiğdemlerin
şafak sökün etmek için
amansızca tırmandı gözbebeklerime
sen vardın orda
acı bir ninniyi sürüyordun sensizliğime
şerit değiştiriyordu durmadan
aklımın tıkanıklığında
umutla keder
ses bağladı dağlar
isyanım susta kollarken kendini
nehirler boyu amansızlık aktı
yeryüzünde ben kaldım
bütün dünya senle gitmişti
suretler mevsiminde gölge zamanı
ALİ RIFAT ARKU
24/04/2013
İSTANBUL