Tasvir-i An

Onun gözleri en güzel diyor ve o levha-i anın sath-ı bediinden gözlerini ayırarak bana bakıyordun. O levha hakikatten pek güzeldi, bilhassa o kahverengi gözler o kadar güzeldi ki, sanki senin gözlerindi. Sonra ilave ediyordun; Yüzünün güzelliği de doğal değil mi?

yazı resimYZ

Onun gözleri en güzel

diyor ve o levha-i anın sath-ı bediinden gözlerini ayırarak bana bakıyordun.

O levha hakikatten pek güzeldi, bilhassa o kahverengi gözler

o kadar güzeldi ki, sanki senin gözlerindi.

Sonra ilave ediyordun;

Yüzünün güzelliği de doğal değil mi?

Ben o vakit cevap vermiyor, sakin ve samit o levhaya bakıyordum. Kumral saçlarıyla, ateşin mai nigahıyla, sanki bir sihr-i sevda ile gölgelenen kirpikleriyle bu resmi sana pek müşabih buluyordum. Sen diğer bir resim ile meşgul olurken bir lemha-i meftuniyet ile pembeleşmiş yanağına baktım. Rengin, renginin hafa-yı rikkati bir sünuh-ı nevvar ile ruhumda heyecanlar bidar ediyor, mest ve meşguf seni o timsal-i hüsünden pek güzel bularak içimden;

Offf diyordum, ne kadar güzelsin offf eyyyy Beste-i Nigarım

Daha birçok resimler vardı. Venüsün rengini sevdin, fakat ben hep senin yüzüne, rengine bakıyor, gözlerimin gizli buseleriyle perestiş ediyordum. O beğendiğin ve bana ayrı ayrı gösterdiğin siyah, kumral saçlar, beyaz şeffaf boyunlar, siyah ve mai gözler, düz kumral kaşlar, cazibedar kirpikler senin hale-i rüyayı hüsnünün karşısında bana pek muzlim geliyorlardı, o tasvir-i andan, Venüsün o alihe-i anın resminden, oradaki fevkal hayal levhaların hepsinden sen pek çok, sen pek fevkal-hayal güzeldin, zi-ruh bir aveng-i hüsn ü andın

O zaman bana soraydın ki;

Bu resimlerden hangisi en güzel?

Ahh sen diyecektim, ah sen

Başa Dön