Topalın Meselesi

doğru yerde

yazı resim

Kafasına koymuştu
Zengin olacaktı kestirmeden
Davarını alıp satacaktı
Maden ahalisinin
Büyükbaş-Küçükbaş ayırtetmeden…
Birkaç küçük işten sonra
Bu böyle olmaz dedi
Bir Makina(!) ayarladı…
Doldurdu el çantasına
Birkaç Dolar-biraz Pankınot
Başladı köylerden
Davar almaya…
Bir ayağı Gorozda
Diğeri Putyanda
Bermaz ovasında
Kılan,Mıllan,Topalan…
Her konuştuğu Garibana
Gösterdi çantanın içini
Kaça Kurban?
-1000 pankunot.
-At Arabaya…
-1200 Pankonıt
-At Arabaya…
-3000 pankınot..
-Ne ağzını açısen? At Arabaya…
Velhasıl kelam
Doldu Araba,Ödeme Haftaya…
Sattı tastamam Davarı,
Körü-Topalı-Sağırı
Ver Elini Adana..
Ye Babam Ye…
Hazıra Dağ dayanmaz…

Gel zaman Git zaman…

Zaza köyleri baktı ki
Dolandırılmış.
Başladı nöbete Karayolunda…
Tilkinin dönüp dolaşıp Geleceği yer
Kortikde bir Kahvehane….
Yakaladılar Topalı
Pay Ettiler Günleri
Vur Allah Vur…!
Sırayla hemde…
Ye Babam ye…!
-Ya Nasıl Tırro? Di Dayan daaa…!
Birkaç Zumzuk,birkaç tekmede o atacaktı
Olmasa Şu Topal Ayak…

Gel zaman,Git zaman..

Anladıki Hemşeri çarpmak ona göre değil…
Hem bu Zazalar
Kötü Döviydi Adamı…
Eşek sudan gelinceye kadar..
Körolasıca da sudan gelmeyi bilmiyor herhal…
Emma
Artık Namlı biriydi.
O yediği dayağı,Hemşeriler
Kazığı unutmadılar…
Şimdi Toroslarda,Adanada,Konya ovasında
Simsarlık vakti idi..
Posta Treninin canı sağola
Kimleri ağırlamadı ki
Maden-Adana….!
Telefonla Randevu veren verene…
Haberleri geliyordu
Madenli Hemşerilerine..
_At Arabaya…!
Toplayıp Davarı
Bir güzel satıyor
Sonra ver elini Adana…
Aşk olsun yakalayana…
O pavyon senin,Bu Pavyon benim…
Bakır Madende
Ufak çaplı düdüklemelerde
Bitmiş değildi hani…
-Üla Hacı ben bu parayı vermem
Üç sene önce Fındık mı yemişim güya,,,
Hem Fındık daha bulunmamıştı ki o zaman’’ -Senin bu defter yanlış..''
En sonunda
Bakkal Hacı Osman dayanamamış:
_Ula toppall Sen Güllüşahla yatasın ki
Bu parayı senden almasam …’’

Gel zaman,Git zaman…

Yeni yetme biri daha çıktı..
Adı Musto…
O da Bakır tele dayanamazdı…
Ufak çaplı işlerle başladı
Şubattı,
Kıştı,Bir metre kar vardı yerde…
Bütün ilçe telefonsuz kalmıştı..
En sonunda anlaşılmıştı ki
Ne Fiber kalmış,Ne Bakır
Musto toptan temizlik yapmışdı…
Jandarmalar derin araştırma sonucu
Erganide satarken Fiberi,Miberi
Hatta Bakır teli
Suçüstü etmişlerdi Mustoyu…
Ve ekibi….
Neyse
Bir gün
Akif Hocanın Dükkanının önünde
Karşılaştı iki Zevat
Ne yalan söyleyeyim
‘’Hırsız Hırsızın Gölgesine bilem tahammül etmez’’
Hele biri Kablo
Diğeri Davar Hırsızı olursa…
Ama Topal çok sinirliydi..
Öyle ya…
Bir haftadır telefon yoktu ki
Yeni Müşteriler bula..
-Ulen Şerefsiz,Teres Herif
Siktirgit buradan Hırkız seni…’’
-Esas sen git Dellek sana ne olu ki?
-Sen Hırkızsın Ulen? Oruspe Çocuği…
-Ya sen nesin? Deyyus Seni…
_’’Ulen Hırbo evet bende Hırkızım emma
Ben Hemşerilerimin bir şeyciğini çalmam..
Hele Habarlaşmalarına hiç karışmam.Senin yüzünden Bir Haftadır Canım Hemşerilerim Dünyadan bi habar,, Hele hala bak….Neüzübillah…’’
Bu arada topal ayağı
Yediği Zumzuk ve tekmeleri hatırladıda sızladı galiba…
Akif hoca hem ayırıyor
Hemide söyleniyordu:
-Vışşşş…En sonunda bunu da duyduk…FesubhanAllah..! Hemşerilerini seven Hırkızda ne ola? Dibi kara Tencereler sizi..De Siktirin Ula…

Yorumlar

Başa Dön