Tren

Ne kadar uzak olsada yollar unutulmazmış anne kokusu.

yazı resim

Sonbahar, eylülün ikisi. İlk kez sevinçten de olsa istemeden ağlatmışım seni, beni kucağına verdiklerinde sevgili annem.
Ağlama bir daha,dökülmesin inci taneleri yanaklarından. Kaderin çıkmaz sokağında kirli bir taş olsam da yeter bana okşarken pamuktan daha yumuşak öpülesi ellerin.
Kimi ansam söz dönüp dolaşıp sana gelir. Uzak diyarlardan koparılmış, adı sanı duyulmamış kelimeler annem deyince lal kesilir.
İçim içime sığmaz saçlarımı okşadığında. En karanlık gece sabaha kavuşur sen gülerken. Yelkovan yine yakalar akrebi ne fark eder sen kundağım başından mezar taşıma hep yanımdayken.
Söz kalpten çıkarsa kalbe ulaşır dedin. Tuttum tüm öğütlerini bir bir. Yılmadım, kabullenmedim mağlubiyeti, savrulmadım rüzgarın dalından kopardığı yaprak misali. Artık büyük adam diyorlar senin ayakkabılarını ters giyen sulu gözlü oğluna.
Ay gibi göz alıcı olsa da büyümek onunda var bir karanlık yüzü. İstemesem de ayrılık vakti geldi. Gidiyorum artık, içimde bir özlem.
Haydarpaşadan bir tren daha ayrılacak uzaklara gam yüklü, keder yüklü. Gelme annem uğurlamaya dayanamaz bu yürek yağmur yüklü, hasret yüklü.

Başa Dön