]
Hayaller pusu kurmuş yüreğinde
Gülen yüzler kaybolmuş
Ve hep yanlış anlaşılmıştın.
Esir sözler kilitlenmiş kalbinde
Umutlarını yitirmiş bir çığlık gibiydi,
Hıçkırıkların…
Bu yanan hengâme de kavrulurken ağır ağır,
Kafamı kaldıramazken içimdeki telaşeden
Yüzüme çarpıyor bu kahrolası kahır!
Gülüşünde kayboluyorum…
Sessizlik çöküyor ciğerime,
Alabildiğine sağır!
Ve hayat sanki tersine dönüyor.
Kalabalıklara karışırken gölgem,
Bir tek seni görüyor gözlerim.
Söylesene sevdiğim;
Tükenir mi bu sevgim?
Azalır mı bu sevgim
Zaman alıp basını giderken habersiz
Çekilip bir köşeye sessizce ağlardım
Biliyor musun?
Belki haykırıyorum ama
Kesiliyor nefesim
Haykırışlarım çok ama çok sessiz
Dünya sanki bir tiyatro
İnsanlarsa orta oyuncusu
Figüran olmak ne zormuş
Sevgim olmuş bir senaryo
Herkes oynamak istiyor
Oynanmak ne kadar koyarmış
Hiç bilmezdim
Başrolüm sensin benim
Bense senin seyircin
Hep seni izliyorum
Hep seni görüyorum
İçimde acı var sevdiğim
Ama ben seni görünce
Kalkıyorum ayağa
Hem alkış
Hem de tebessüm ediyorum
Hayallerle yaşam birbirine karışınca
Sanki toz olup dağılıyorum
Kavgada dövülmüş bir çocuk gibi
İstemeden ağlamak istiyorum
Ve kaderin görkemli cilvesine
Bir tekme atmak için
Hem kendimi
Hem de sevgimi feda ediyorum
Senin yalnızlığın beni kahreder
Tükenirim en güzel çağımda
Ömrüm kendini bertaraf eder
Seni gördüğüm zaman karşımda
Hayatla alay eder
Felekle inatlaşır
Hı…
Azrail’le Türk ruleti oynardım
Ve inan bir tetik çekişimde
Gözümde seni canlandırırdım
Şimdi çekip gitme zamanı
Seni yarı yolda bırakmak var mı?
Sende Atacaksın restini feleğe
Çekip gideceğiz buralardan
Ama senin son sözlerin
Kulaklarımı sağır ediyor
Gözlerimdeki yaşları siliyorum artık
Kaçıyorum bulutlardan
Etme ne olur?
Sus artık,
Deşme yüreğimi
Duymak istemiyorum bu sözleri
Ama sen inatla haykırıyorsun
Ve diyorsun ki,
O hıçkırıkları yutkunmak isterken
Gülen yüzler geri gelsin derken
Karanlık bir oda da
Yine içine hapsolmuş bulursun kendini…
Ömrün, yüreğine kilitlenmiş sözlerin
Anahtarını aramakla geçer…
]