yasadığım hayal kırıklığı bir evın odasıyla sınırlı kalsaydı keşke.koşarak basladımm daha en basında.söylemişti böyle olacağını hep bir koşuşturma ile geçicek demişti.bende bundan korkuyordum ya.aslında kapıdan çıkmasına izin vermemelıydım.hah doğru ya bunu söylemek için çok geç artık!ama haksızlık değil mi bu?bende normal bir ilişki yasayamayacakmıyım...kim bilir kaç kez dusundum bırakmayı ama olmadı.her defasında hüzünlü kapı çalışları.hep birbirimize aitmişiz gibi davranmış ..nasıl olur bile diyemedim.
yanımda uyandığında saat 8.27 idi.butun gece yanımda dönup durdu.neyın var diye sormadım o butun mahalleyı ayağa kaldıran tartısma olduktan sonra.belkide son noktaydı bu.ama farkına varamamıştık ikimizde ya da sadece ben.son gunlerde çok düşüncelıydı.ailesi ile bir sorun sanıyordum belki hayatında bir şeyler ters gidiyordu..nasıl olurda o terslığın biz olduğunun pardon! ben olduğunun farkına varamadım.
kahvaltıyı hazırlıyordum,arkamdan gelen ürkek adım seslerine irkildim.belkide bu gidiyorum seslerdi.korkarak döndum arkama şimdiden göz pınarlarımın dolduğunu hissediyordum.''gidiyorum,evime dönuyorum!'' dedi
ağzımdan hiçbir kelime çıkmıyor,yuzumde bunu nasıl yaparsın diyen bir tebessümle bakıyordum.kapı kapandığında sankı 10 kişi tarafından tekme tokat dövulmuş gibi bir ağırlık vardı uzerımde.yakıtğım sigaranın dumanı evın içini kaplamış ve sankı yuzume çarpıyordu gerçeği.
ama diyemedim GİTME,DUR!..diyemedim.