Vah!vah! Sen Çok Hastasın Gel Başbakan Ol!

Sakın bana kızmayın, önce babalarınıza sorun, "ben açlıktan ölseydim ne yapardın baba?" diye.

yazı resim

] ]Geçen bi gazete de okudum. "Mesut Yılmaz siyasete dönebileceği mesajlarını verdi". Ya hakikaten iğrençsiniz. Biz sizi istemiyoruz artık. Bu milletin daha dürüst, daha adam gibi adam, daha bilinçli, koltuğa daha yakışan, cemiyet içerisinde 'işte bu benim başkanım' dedirtebilecek liderlere ihtiyacı var. Sizler sadece bilinçlenmekten uzak tutulmuş bir halkın, yanlışlıkla ve hatta kararsızlıkla koltuklara oturttuğu geçici piyonlardınız. Biz sizleri, vezirlere, şahlara yem yaptık. Uzak durun artık bizden. Siyaset, yapabileceğinizi sandığınız kadar basit bir olay değil. Yapamadıklarınız, yapamayacaklarınızın teminatı durumundadır. Ama tahmin ediyorum ki, sizde birileri gibi öldükten sonra efsaneleştirilebilirliliği olan zümredensiniz. Baksanıza, şu an sağlıklı olsaydı ve siyasete dönebilir mesajları veren bir Ecevit olsaydı karşımızda, onada bugün size gösterilen ilgisizlikten başka bi pay düşmeyecekti. Ama ne varki, bizim milletimiz duygusal. Yatağa düşerseniz, sadece tedavi anlamında yardımcı olmaktan öte geçip, duygusal şovlar yapılır hastahane önlerinde. Daha düne kadar, bugün hastahane de yatan sayın Ecevit, arasıra uyuya kaldığı başbakanlık binasında idi ve bizler de, o binanın önünde, dertlerimizi anlatabilmek için gah soyunduk gah yazarkasa fırlattık. Bugün bunların hepsi unutulmuşcasına hastane önünde şov yapar olduk. Elbette bir insanı ölüme terk edelim demiyorum. Bırakın sevenleri (halkın duygusal şovunun gazına gelip hala daha siyasi yapılanmaya gitmeye çalışan, ayakta zor duran ki, beyninin nasıl cıvıklaştığını tahmin bile edemediğim Rahşan Hanım ve biz zamanlar 'babam' diyip, iş çıkar meselesine dönünce yüzüne bile bakmayıp, sağlamaya çalıştığı çıkarcı hedefi tam tersine vurunca kamuoyundan epey uzaklaşan ve hazır bi bahane deyip tekrar 'babam' diyerek, hastahane önünde tesadüfen gelen gazetecilere bir kısım demeç veren ve bu yolla tekrar göz önünde bulunmaya çalışan Hüsamettin Özkan) beklesin onu kapısında. Biz çok fazla müdahale etmeyelim. Duygusallığa kapılmaya gerek yok. Hepimizin annesi, babası, kardeşi ya da dedesi ölüyor bu dünya da. Ve emin olun ki, hiç birimizin ölenleri bu ülkeye onlar kadar zarar vermedi. Keşke haberim olsaydı da, onlar gibi beceriksiz siyasetçilerin ölümlerini ya da hastalıklarını izlemek yerine, siz!lerin taziyelerini paylaşabilseydim. Çok daha onurlu olurdu.

Dolayısıyla, artık bu devri geçmiş fosillerin sadece ibretlik durumlarından yararlanmayı bilelim. Çok fazla puan vermeyelim bunlara. Mesut Yılmaz'ın yüce divandan beraat etmesi hiç bir şekilde ölçü olmamalı. Zira, ben hakikaten profesyonel bir yiyici isem, her türlü minareyi çalarım ve kılıfınıda hazırlarım. Bugün sokaklarda ne kadar çok suçlu var hepimizin malumu. Ispatlanamamış suçlularla dolu. Bunun için, yüce divandan beraat eden bir insanda aktır paktır gibi bir sonuca ulaşamamalı nazarımızda. Zira biz bu insanları, yüce divana sevk edildiklerinde tanımadık. Biz bu insanları bu ülkeyi yönetirken tanıdık. Ne haltlar çevirdiklerini, biz onları makamlarında iken tahmin ettik. "imam hatiplerin yolu bu meydandan geçer", "AB yolu bu meydandan geçer" dedikleri zamanlardan itibaren tanıdık. Bre sahtekâr olabilme ihtimali olan insan!, sen bir kere kumarbazın birisin. Sen kimsin, imam hatip kim, sen kimsin, kendi paranın muhasebesini yapamazken, devlet yönetmeye soyunmak kim, sen kimsin, daha konuşmayı bilmezken, politika (blöfler,entrikalar,senaryolar ve bunlara karşı aynı manteliteyi üretmek) yapmak kim. Otur oturduğun yerde. Bu milletin verdiği cevap yetmedi mi? Unutulmuştur nasılsa mantığıyla, bu milletin duygularını suistimal etmek suretiyle tekrar bu milleti buhrana sürükleme. Hoş bu millet sana bu fırsatı vermez ama, tekrar senin o karikatüristik suratını Tv lerde görmek bile beni şahsen psikolojik bunalıma sokar. İstemiyoruz seni, Ahu Tuğba ile aşk yaşamaya çalışan insanları konu yapan 0-5 yaş zeka programlarında bile görmek istemiyoruz seni ve senin gibileri. Sistemi aldatabilirsin ama bu milleti asla. Sistem, kurallardan oluşur ama bu milletin bilinci, kural tanımaz. ahlak dışı emellerini, parfümlemiş olabilirsin ama bu milletin bilinci sen ve senin gibilerin pisliklerini hazmetmez. Yeni hasta, eski başbakanın birileri için "içime sindiremiyorum" dediği gibi, bizde sizlerin, suratlarınızdan tutun, fikirsizliklerinize kadar hiç bir şeyinizi sindiremiyoruz.

Not: Afyon, Dinarda, Ecevit döneminde gerçekleşen ve savaş yılları dahil, Cumhuriyet ve hasta! Osmanlı döneminde dahi, yaşandığı vesikalanmayan bir olay yaşanmıştı hatırlarsanız. Bir baba çıkmış ve, "oğlum açlıktan öldü" demiş, hakikaten de, küçük çocuğun açlıktan öldüğü belgelenmişti. Bana sadist diyebilirsiniz ama, ben bunların, bu dünyada biraz daha acı çekmeleri için yalvarıyorum Allah'a. Sakın bana kızmayın, önce babalarınıza sorun, "ben açlıktan ölseydim ne yapardın baba?" diye.
Dualarımla...

Başa Dön