Yadettiğim Bir An, Ruhuma İşleyen Zaman!

yazı resim

O an çok çaresizdim

Suskunluğa mahkûm olacak kadar halsizdim

Kime ne diyebilirdim, terennüm ettiğim derdin esiriydim

Babam hayli saftı

Anam mutfak adına mütemadiyen kaygılıydı

Yokluk yanı başımızda, hicran her zaman karşımızdaydı

Maaş vakti gelince

Münhal olduğu üzere babam hiç bulunmazdı

Anam sabaha kadar uykusuz kalır ve beni de uyandırırdı

Gün ışımadan

Çarşıda ne kadar sabahçı kahve varsa bakardık

Korkuyla barışık yaşardık, henüz okul başlangıcına uzaktık

Ne derman vardı

Ve ne de binecek bir vasıta için karşılık vardı

Soğuk ve kaygı, korku ve ön yargı bir telaşla yanımızdaydı

Bu o kadar acıydı ki

Babam namına sinemde buharlaşan bir sancıydı

Aile niye vardı, efrat kim için kutsiyet cenahında hayâydı

Çok susamıştım

Yürümekten bizardım lakin anneme söylemezdim

Onun hicranını artırmamak adına çaresiz sukuta geçerdim

Aramak nafileydi

Yorgunluk her halimizde serzenişlerin habercisiydi

Annem nedameti davet ederek bedduaların refakatindeydi

Ne sıcak bir ekmek

Ve ne de hasreti çekilen bir yudum çay bulunmazdı

Her zaman denesiz çorba ve bir haftalık pişen ekmek vardı

Babam maaşı bitirince

Arkadaşlarının tavsiyesiyle bir âlemin keyfiyetinde

İki gün sonra karşımızdaydı, lakin ne para ve ne de ar hardı

Mustafa CİLASUN

Başa Dön