Sabahın erken saatlerinde kapı zilinin sesiyle uyanıyorum.
Sersem halde kapıya yöneldiğimde, güler yüzlü çocuk grubuyla karşılaşıyorum
Üzerimde halen pijamalarımın olduğunu fark ederek bir çocuk edasıyla utangaç mahçup anneme sesleniyorum
Çocukların alaylı tavırları fısıldaşmaları arasında düşen yüzümü toparlamaya çalışarak
"Bayram nasıl geçiyor çocuklar?" diyorum
Aralarından çok bilmiş biri Günaydın abla bayram bitiyor diyor
Diyecek söz bulamıyorum
Neyse ki çocuklar, annemin gelişiyle
Aldıkları şeker ve harçlıklarıyla beni bırakıp anneme yöneliyorlar
Arkalarından el sallayarak uğurluyoruz minik misafirlerimizi
Anne diyorum ne kadar küçükler değil mi?
Annem sırtımı sıvazlayarak iç çekiyor ve sizler de onlar gibiydiniz bir zamanlar bak şimdi beni geçtiniz diyor
Bu gün bayram
Bu buhranlı güne bu yağmurlu havaya rağmen neşelerinden hiç bir şey kaybetmemiş bu çocuklar en güzel, en cici kıyafetleriyle ıslandıklarına aldırmadan kapımıza şeker almaya gelirken aslında bizlere mutluluk getirdiklerinin farkında bile değiller.
Bu gün bayram
Annem özenle hazırladığı baklavalarını konuklarına ikram ederken iltifat cümleleri duymak istercesine konuklarının yüzlerine bakıyor.
Ve ben camdan bardaktan boşalırcasına yağan yağmuru izliyorum.
Sokağımıza yağan yağmurda aslında ben çocukluğumu izliyorum.
Neden bayramlar bana hep Barış abiyi hatırlatır?
Neden her bayram onu anarım
Şarkı söylemeyi Barış abi öğretmişti bana...
İlk onunla öğrenmiştim şarkıların ne demek olduğumu.
Avazım çıktığı kadar çirkin sesimle haykırarak söylerdim arkadaşım eşeği...
Pazar günleri televizyonun yanındaki krem rengi koltuğu kimseye kaptırmaz, gömülür hevesle onun programının başlamasını beklerdim
7'den 77'ye adlı programı başladığında pür dikkat sohbetini izler sanki karşısındaki başka biri değilmiş de benmişim gibi sorduğu soruları cevaplardım...
Evet dişlerimi fırçalıyorum
Günde iki kez
Hayır, arabanın arka koltuğuna oturmuyorum
Çünkü bizim arabamız yok
Evet, şarkı söylemeyi çok seviyorum
Program böyle sürüp giderken
Bir gün belki bende orada olurum benimde elimden tutar o kürsüye çıkarır sonra mikrofonun boyunu boyuma göre ayarlar ve bana da sorular sorar
Dişlerini fırçalıyor sun değil mi?
Evet dişlerimi fırçalıyorum
Günde iki kez
Aşağı ve yukarı sağa ve sola
Anneni mi çok seviyorsun babanı mı?
İkisini de
"Peki, bize hangi şarkıyı söyleyeceksin?" diye sorduğunda
Göğsümü gere gere
Arkadaşım eşeğiiii diye haykıracağım ve Barış Abinin memnun yüz ifadesiyle birlikte
Onun şarkısını yani benim bildiğim ilk ve tek şarkıyı söyleyecektim.
Arkadaşım eşek
Hem hepsini de biliyordum şarkının.
Sonrasında programa konuk olan diğer çocuklar şarkımın bitiminde bana puan verecekler
Tabii Barış Abi;
On puan on puan Yüz puanla şampiyon diyerek beni yerime geçirecekti.
Sonra program biterken
Haydi, çocuklar hediyelerinizi alın dediğinde
Ben en gösterişli en büyük kutuyu seçecektim
Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
Bense çocukluğuma ağlıyorum
Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
Ve ben Barış Abi ye ağlıyorum
Biz küçükken annem bayram sabahları onun şarkısıyla uyandırırdı bizi
Bu gün bayram erken kalkın çocuklar
Son on yedi senedir bayram sabahları
Başka cümlelerle uyanıyoruz. Ya haydi artık kalkın gelenler olacak
Veya televizyonun herhangi bir kanalındaki haber bültenleriyle
Annem Barış Manço yu unuttu galiba
Babamda unutmuş olmalı
Abim, ablamda
Ama ben unutmadım Unutamam
Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
Ve ben çocukluğuma ağlıyorum
Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
Ve ben Barış Abi ye ağlıyorum
Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
Toprağına rahmet yağıyor Barış Abi.
Ruhun şad olsun
Gönül Sevinç
Kasım _ 2005