Yağmurla Gelen Fısıltı

yazı resim

Şuursuz yoğruldu düşlerim kör bir kuyuda
oynaşır yakamozlar gözyaş(lar)ımda
harabedir arşı kalbimin/ som yalnızlık
caddelerde yaralı ayak izleri(m) esrik
revaklardan geçerek ulaşırım taşraya
geçtikçe yüzümden her serseri rüzgar
batar beynime/ kargı olan saçlarım.

sehven yazıyordu kalemim bunları
kuduruyor satırlara düşülen kelimeler
arşınlarken sesim harfleri/ sıkışır bir derbentte
zulmün zinciridir kalemimi tutan el.

yüreğim rüzgarda yalpalanan yelken
sürüldüğüm bu deniz hırçın ve korkak
şahlanır her yanımda dalgalar çılgın
korkunca/ bir hemgâmedir titreyen çığlık
martıların son ağıdıdır bu dalgalanan ses
soldu tepeme üşüşen yıldızlar / bilmem neden?

aynadan geçen geceye çizilen izdüşüm
izi kalmaz eski dostların öptüğü rüyamın
âsûmana dolunayı taşıyan hayaller
kırılır merceğe yansıyan ışıkta
bir dirhem sevinç yüklense dünyama
sığmaz hülyalarıma/ umutlar taşar.

bu şiir...
vuslatın dudağında büyüyen şarkı
yüreği yakan ateşin şavkı
adressiz yönlere savrulan dua
parmaklarımda uysal duran kalemin
vakur terkedişiydi tarazladığı sayfayı

sesim/ zehirli hançerler ucunda nârâ
dinelmedi yılların deşelediği yüreğim
nokta nokta koparılan ruhumun motifi
kırçıl renkte asılır delinmiş gökyüzüme
demir tarakların okşadığı başımda
hissettiğim tek acı
düşmesiydi suyun damla damla.

ıslanmış dudağımdaki haykırışlar
bundandır/ tutuşturamıyor dilim harfleri
kopar kelimeler dudağımdan yorgun
uzatın şehadet parmağınızı yüreğime
şahid olun bin yılın kanattığı yarama
iklimlerden sızarken sessizim
bir fısıltıdır rüzgarın süzülüşü yüzünde
apoleti sökülmüş duvarda duran gölgemin.

ölümün ruhlar otağı kurulurken kabrime
yoktu ta’ziyemde hiçbiriniz/ tedirginim
hüznün türküsüdür kefenimdeki semum karayel
mest eder canımı yağmuru ıslatan gözyaşlarım
avuçlarımda sımsıkı tuttuğum bir yüz var/ kimim ben?

hiçbir şeye rağmen!..
bari öpün yüreğimden beni
duy(m)uyor musunuz? siz de/ çatırtısını
an-be-an kırılan naif cidarının kalbimin.

Başa Dön