Hayatı yalnızlığın kucağında arar insanlar;
Belki bir sigara belki de alkol alıp götürür onları, Kimseler sormaz onlara derdini sadece içmelerini eleştirirler. Eleştirmek, insanlığın geçmişten günümüze belki de en rahat ve en iyi yaptığı iştir.
Sorulsa onlara söylerler mi acaba dertlerini bizlere, onca yapmış olduklarımızı kolayca unutabilirler mi, affederler mi acaba bizleri.
Hani zayıf getirdi diye ilk olmayan tokadımızı yiyen, gururuna yenik düşüp evi terk eden, şu geçen televizyonda tiner çeken hani bize sitem eden çocuğumuz, hanı o kazada ailesini kaybedince arayıp sormadığımız akrabamız, şu bizim ya işini bırakıp kendisini içkiye veren eskiden hani zora düştük mü parasını bizden esirgemeyen Mehmet hani en son şarapçılarla görmüşler ya, hani televizyonda şu soğuktan kurtulmak için belediyenin açmış olduğu spor salonlarında kalan, hani birde üniversite sınavını kazanamadı diye arkadaşları ile ayda bir gitmiş olduğu sinemayı bahane edip, dövdüğümüz Ayşe, yeni adıyla hani evi terk ettikten sonra geçen afişini görmüşler Gazinolar Kraliçesi Nejla söyler mi acaba bizlere derdini........
Yoksa hesap mı sorarlar almış olduğumuz gençliklerinin yoksa ailelerinin; bilinmez ama biz onları daha çok eleştiririz.
Anlatmam
Anlatmam ben kimseye kendimi
Şöhretim yok ki dinleneyim
Adım yok ki saygı duyulayım
Babamı sorarsan hiç olmadı ki
Yalnızım derim geçerim belki
Anlatmam ben kimseye derdimi
Kitabım var yeter gayri bana
Kalemim var çoktan başlamış yazmaya
Paramı sorarsan hiç olmadı ki
Yalnızım derim geçerim belki
Zaman
Zaman akıp geçse de ömrümden
Bihaber yaşayacağım dünden
Bana yarından sorarsan
Bugünden ne biliyorum ki geçmişten
Sen soruyorsun yarından der
Geçerim ömrün son deminden
Kulağımı tıkamışım arkadaş ben haberden
Böyle geçiyor benim hayatım hepten
Sarhoş olmuşum deminden
Hesap mı soruyorsun benden
Ben hoşlanmam dünden bugünden
Zaman benim için ibaret dertten...