sen ve ben
bir de demlenmiş aşkımız
denize kıyı bir kasabada
tenha bir otelde
sallanan sandalyelerde otursak
kumda oynayan çocukları seyretsek
hayır
kalkıp yanlarına gitsek
avuç avuç kum döksek ellerine
tuzlu su taşısak denizden
bir renk indirsek gök yüzünden
tutuştursak ellerine mavi mavi
hayır
kendileri taşısınlar kumlarını
sularını
gök yüzünü maviyi
kendileri keşfetsinler alın terini
öyle sevinsinler
el ele ayrılalım yanlarından
arkamızdan imrenerek baksınlar
aşkı sadakati öğrensinler
tamam
aşkın denizde
kumda
gök yüzünde olduğunu söyleyelim onlara
sadakatinse
kıyıya tutkun dalgalarda olduğunu
bırakalım
kendileri bulsunlar…