YAVRUM!
Gözlerimden yaşlar damlıyor,
Tutamıyorum kendimi.
Acını böl, en büyük parçası benim olsun,
Hatta tümünü bana ver.
Ben tattım biliyorum,
Acıların en acısı o , ölüm.
Hele yavrum ,yavrumun acısı.
Uyan bebeğim ne olur.
O soğuk, kara toprağa seni nasıl koyarım,
Süt kokan tenine nasıl kıyarım,
Gül kokan ipek saçlarına,
Işıl ışıl gözlerine,
Kendi gözümden kıskanırım.
İçimde bir şey hep acıyor, taze bir yara,
İçin için, Kanıyor kanıyor.
Allahım yavrumu bana geri ver,
Hep böyle yalvardım,
Ne olur Allahım anneleri babaları,
Koma yavrularından ayrı.
Sen sanma ki ben yaşıyorum,
İnsan susuz,havasız,aşsız yaşayabilir mi?
Sen ağlarken ben gülebilir miyim?
Yüreğimin bir köşesi yanıyor,
Yüreğimdeki ateş yeniden alevlendi,
Sen de kabaran dalga dalga alevler
Bana da sıçradı.
Bölüş benimle acını,
Paylaştıkça hafifler ,
Acıların hertürlüsünü yaşadım,
Arsız oldum bu konuda,
Bu illet buluyor beni sonunda.