Yazlarım Olmuş Bir Kuru Yara

Yaşımın kelimelere dökülebildiği ilk yaz...

yazı resimYZ

Haziran başı selamladım bu havayı aslında selamladığım üç ay boyunca beklediğim gırgır ve şamata. İki kaşım çatılmaktan ağrısa bile dudaklarım onlara inat genişledi, selamladı üç ay boyunca kuruyacağım mevsimi.

Kalkıyorum erken yazları olur da bir şey kaçırmayayım, olur da biri gülüp şarkı söylüyorsa ben de katılayım ona. Oysa koca senenin yorgunluğu var üstümde bense hala ararım derdime derthane. Açarım anlamı beni saran şarkılardan, vücudum durmaz akşamlara kadar olur da sorarsa biri " Ne yaptın nu yaz?" diye kendim oldum diyebilmek için kalkarım sabahlara. Üzülüyor herkes bitince maviliklere veda edicek diye ancak ne var bu kadar bunda; özlem aşkı güçlendirmez mi ne de olsa? Temmuz geceleri aktı ceplerimden aman hüzünlü değilim asla bulmuşum beni ona gerekirse seller olsun dökülsün ceplerimden nehirler aman o dökülmesin kalbimden. Düğünler kadar gürültülü ve hazır aklım bekliyorum o yaz gecelerinde ki ıssız balkonları. Güneşe kızıyorum, bir kuru öfkeliyiz onunla ancak biliyorum bu umutlarımın ve isteklerimin suyu o. Yaza hiç sahip olmadım benim için yaz bir zamanlar odamda ki perdenin yellenmesiydi.

Ağustos kaydı camlardan, el sallamaz o usulca gider içimizde güneş ve zamanın izlerini bırakır. Hatırlıyorum bir Ağustos gecesinde, çarşafıma sarılmış ona açılmayı takmışım kafama. İşte yaz bu benim kendim olduğum dünyanın kopmuş iplerine dönünce özlediğim yaz.

Başa Dön